AK Parti’de “Kürt İsyanı”

efgan

İktidar Partisi haftasonu Afyonkarahisar’da geleneksel kampını yaptı.

Başbakan, Bakanlar, AK Parti milletvekilleri, yani bir anlamda “Devlet” oradaydı.

Açılış ve kapanışta Başbakan Ahmet Davutoğlu‘nun konuşmalarını dinledik. Kamp bundan ibaret değil. Adı üzerinde “istişare” toplantısı ve içerde isteyen herkes söz alıp konuşabiliyor.

Gazete ve TV’lerde ne yazık ki dişe dokunur bir haber göremedik içerde neler konuşulduğuna ilişkin…

Kulağımıza bazı şeyler gelmişti. Yanlış bir bilgi aktarmamak için TBMM’ye gittim ve çok sayıda milletvekiliyle görüştüm. Duyduklarım gerçekten şaşırtıcıydı.

AK Parti’nin “başarı hikayesi ” hatta Cumhuriyet tarihinin en can alıcı projelerinden gördüğü “Çözüm Süreci” meğer milletvekillerinin öfkelerini kabartmış. Yanlış duymadınız! Milletvekilleri burnundan solumuş.

Daha doğrusunu söylemek gerekirse  “Çözüm Süreci” nden çok süreç yönetimine ateş püskürmüş AK Parti milletvekilleri.

İsterseniz olayın nasıl yaşandığına yakından bakalım…

Afyonkarahisar Kampında AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Beşir Atalay başkanlığında oturum yapılıyor. Konu: “Çözüm Süreci”  Beşir Bey’in sağ ve solunda süreç yönetiminden sorumlu isimler  Bülent Arınç, Yalçın Akdoğan, Efkan Ala oturuyor.

Başbakan Davutoğlu’nun bulunmadığı o oturumda 26 milletvekili söz alıyor. Bu milletvekillerinin yüzde 80’inden fazlası Doğu ve Güneydoğu bölgesinden yani Kürt kökenli isimler. Ve ne oluyorsa o oturumda oluyor!

AK Parti’li bir milletvekilinin tanımıyla Afyon kampında “Kürt İsyanı“na tanık olunuyor. İsyan edenlerin çoğu Kürt milletvekili ama isyanı başka bir mecraya yöneliyor.

Nasıl mı?

26 milletvekilinin istisnasız tamamı süreç yönetiminden şikayet ediyor. “İşler yolunda gidiyor” sözü hiçbirinin ağzından çıkmıyor. Özetle şunu söylüyor milletvekilleri; “Çözüm Süreci’ne karşı değiliz ama süreç yönetimi kötü gidiyor. PKK, bölgede hakimiyeti ele geçirdi. Bizim bile can güvenliğimiz tehlikede.

Başbakan Başdanışmanı Etyen Mahcupyan’ın söylediği ” Bölgede kamu düzeni PKK’nın elinde” sözü milletvekilleri tarafından da dile getiriliyor. Hatta bir milletvekili açık açık, “Bölgede Devlet yok” diye sesleniyor.

Enteresandır, milletvekillerinin hedefinde iki isim yer alıyor. Bir tanesi oturumu yöneten ve çözüm sürecinin ilk koordinatörü ve mimarı Beşir Atalay, ikincisi de İçişleri Bakanı Efgan Ala.

İçişleri Bakanı Efgan Ala ilk gün medyaya yansıyan “bölgede hakimiyeti kaybettik” sözünü yalanlamıştı. Bakan Ala içerde çok önemli bir kaygıyı paylaşıyor milletvekilleriyle:” Sokaklar kontrol edilemezse 2015 seçimleri tehlikeye girer”

Kampta konuşan milletvekillerinin, en azından bazılarının neler söylediğine yakından bakalım. Bölge milletvekilleri kaygılı. Kendileri ve ailelerinin can güvenliğinin tehlikede olduğunu açıkça söylüyorlar. Köyüne gitmekte zorlandığını söyleyenler bile oluyor.

En acı sözlerden birini  Şırnak milletvekili Mehmet Emin Dindar dile getiriyor. Dindar’ın  kardeşi iki yıl önce silahlı saldırıda öldürülmüştü. Dindar, kendi hayatının da tehlikede olduğunu anlatırken şunları söylüyor: ” Benim bile can güvenliğim yok, vatandaş ne yapsın. Kardeşim şehit oldu, evimiz tarandı. Beni kim koruyacak? Evimden havalimanına gönül rahatlığıyla gidemiyorum”

PKK ile mücadelenin daha sert olması teklifi geliyor milletvekillerinden. Bunlardan birisi de Şanlıurfa Milletvekili Seyit Eyüpoğlu… PKK’ya sert yöntemler isteyen Eyüpoğlu, “Yıllarca mücadele ettim iyi bilirim. Bunlar ancak güçten anlar” diyor.

İstanbul Milletvekili Harun Karaca’nın okuduğu bir mektup salonu dalgalandırıyor. Partinin Tanıtım İşleri Başkan Yardımcısı olan Karaca bölgeden bir vatandaşın kaleme aldığı mektubu okuyor.

O mektupta  bölgede PKK hakimiyeti ve yaşananlar anlatılıyor. Beşir Hoca, Karaca’ya kızıyor. “Hiç iyi şey olmamış mı?” diye sitem ediyor. “Bir vatandaşın mektubunu parti görüşü gibi yansıtmayın” diyor. Mektup  Atalay ile Karaca arasında ufak bir atışmaya dönüşüyor.

Çözüm Süreci’nin medyadaki en ateşli savunucularından Mehmet Metiner’in konuşması da çok dikkat çekici bulunmuş. Metiner de süreç yönetiminden şikayetçi olmuş. Can güvenliği risklerini anlatmış, devletin vatandaşa daha iyi sahip çıkması gerektiğini söylemiş. Sadece Metiner değil konuşan Kürt milletvekillerinin tamamının “Devlet” hakimiyetinin önemine  vurgu yapması doğrusu milliyetçi duyarlılığı yüksek AK Partililerin de hoşuna gitmiş.

AK Parti milletvekilleri sürece ilişkin bilgilendirilmemekten yana da dertli. Bir tanesi sitemini şöyle dile getiriyor ” Biz bir soru sorduğumuzda “sır” deniyor, detay verilmiyor. Bütün sır denilenleri  daha sonra Sırrı Süreyya’dan öğreniyoruz. Sırrı Süreyya kadar güvenilmiyor mu bize?”

Az buz değil tam 26 milletvekili söz alıp “Çözüm Süreci“nin işleyişini eleştiriyor. Beşir Atalay ve Efgan Ala‘yı topa tutuyor… Sonuçta ne oluyor?  Belki şaşıracaksınız ama AK Parti milletvekilleri Ankara’ya rahatlamış olarak dönüyor. Konuşmak onlara iyi gelmiş, kaygıları orta yerde dursa da içlerini boşaltma rahatlığı gördüm hepsinde.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, kendisi katılmadı ama o oturumda kim, ne söyledi, hangi sıkıntılar dile getirildi hepsinden haberdar oldu. Kapanış konuşmasında o kaygıların çoğuna da değindi. Milletvekillerine bu zemini hazırlaması Davutoğlu‘na olan saygıyı  artırmış.

Ankara En İyi Avukat MCT Hukuk, Avukat Mesut Can TARIM, Ankara, Balgat