Nesrin Nas

Nesrin Nas

has published 49 posts

Yazar Arşivi : Nesrin Nas

Ne oldu bize?

Cizre'de sekiz gün süren sokağa çıkma yasağı kalktı. Medyaya, ajanslara düşen görüntüler korkunç. Fotoğrafların altında Cizre yazmasa Suriye'den bir görüntü sanacağız. Çoluk çocuk bütün Cizre halkı terörist yerine konulmuş, günlerce aç; susuz; elektriksiz ; doktorsuz bırakılmış.

0

Kışkırtılmaya hazır kitleler

Önce buzdolabındaki suları devirdi diye çevre esnaf tarafından darp edilmeye çalışılan İrlandalı turist haberi düştü medyaya, sonra Konya'da PKK'lı sanıldığı için linç edilmek istenen bir üst teğmenin haberi...

0

Kimsenin aklına ihtiyacı olmayan siyasetçiler

Ülkelerin iş yapma tarzları üzerine OECD'nin yıllar önce yaptığı bir araştırma vardı. Türkiye başlığı altında verilen tavsiyelerden biri Türklerin uzlaşma kültürüne sahip olmadığı, uzlaşmayı yenilgi olarak kabul ettikleri, bu nedenle Türklerle iş yapmak isteyenlerin mutlaka çok sayıda seçenekle masaya oturması gerektiği üzerineyÜlkelerin iş yapma tarzları üzerine OECD'nin yıllar önce yaptığı bir araştırma vardı. Türkiye başlığı altında verilen tavsiyelerden biri Türklerin uzlaşma kültürüne sahip olmadığı, uzlaşmayı yenilgi olarak kabul ettikleri, bu nedenle Türklerle iş yapmak isteyenlerin mutlaka çok sayıda seçenekle masaya oturması gerektiği üzerineydi.

0

Yürütme koalisyonu mu, yasama koalisyonu mu?

Ufukta bir erken seçim görünüyor. Önemli olan bu seçimin ne zaman yapılacağı... Cumhurbaşkanı'nın istediği ve zorlayacağı gibi sonbaharda mı, yoksa TBMM'de çoğunluğu ele geçiren muhalefet partilerinin belirleyeceği bir tarihte mi seçimlere gideceğiz? İlk seçenek gerçekleşirse ,uçağı sağ salim yere indiren Türkiye seçmeni, uçak yere çakılmadan piste indi diye sevinirken , uçağın pistte aniden alev almasını ve yanmasını dehşetle izler. İkinci seçenek, uzlaşma kültürümüzdeki eksiklik nedeniyle zor gibi görünse de, uçağın pistte alev almasını önleyecek seçenektir. Masaya kırmızı çizgilerimizi kalınlaştırarak oturmak yerine, ortaklaştıracağımız öncelikleri koyarak oturursak bu güçlüğü yeneriz. Üç muhalefet partisinin bir araya gelmesi zor diyenlerin önceliği yürütme ve icracı bir hükümetin aciliyetidir. İş dünyasının tıpkı Almanya'da olduğu gibi ( Türkiye ve Almanya'nın benzemezliğini unutarak) büyük koalisyon istemesinin arka planında da bu vardır. İhalelerin devamı, işlerin eskisi gibi yürümesi, piyasaların yönünün yukarı olması vb...İşlerinin, gelirlerinin, kazançlarının ağırlığı devletle iş tutmaya dayanan bir iş dünyasının böyle düşünmesi normaldir. Ama Türkiye'nin bugün önceliği bu değildir! Türkiye'nin önceliği bozuk olan zeminin düzeltilmesidir. Bunun için demokrasinin tıkanan damarlarının açılması gerekiyor...Direksiyonun yeniden hukuk devletine çevrilmesi gerekiyor...Özgürlüklerin alanının açılması gerekiyor. Yolsuzlukların hesabının verilmesi gerekiyor...Devletin yeniden şeffaf ve hesap verebilir hale getirilmesi gerekiyor... Medyanın üzerindeki her türlü baskının kaldırılması gerekiyor...Ucundan tuttuğumuz iç barışın daha güçlü bir şekilde kavranması gerekiyor...Bunların hepsi yürütmeyi önceleyen değil, yasamayı önceleyen bir koalisyon ile gerçekleştirilebilir! Ekonomide yapılacak işler bellidir. Sorunlarımızın kısa vadede çözümü yok maalesef. Düşük gelirli kesimleri rahatlatacak bazı adımların dışında, devletin gücünün silah olarak kullanılmasının önüne geçecek ve piyasalara korku yerine güvenin egemen olmasını sağlayacak adımları atmak ve hallaç pamuğu gibi atılan kurumsal yapıyı güçlendirmek en acil iştir. Üç muhalefet partisine düşen budur. Seçim beyannamelerinde yer alan vaatlerinin ortak zemininde bir yasama koalisyonu kurmak ve bunları gerçekleştirdikten sonra ülkeyi seçime götürmektir. Asıl büyük uzlaşma budur. AKP'nin bir süre iktidarın dışında kalması ve kendisiyle yüzleşmesi Türkiye'nin de yararınadır. Başbakan doğru söylüyor. 56 ilde birinci olan ve halkın yüzde 41'inin oyunu alan partidir AKP. Bu nedenle Türkiye'nin AKP'ye ihtiyacı vardır. Ama bugünkü mağrur,kibirli, adaleti unutmuş, kendi önceliklerine hapsolmuş ve tüm varlığını tek bir kişiye ipotek vermiş bir AKP'ye değil. Fabrika ayarlarına dönmek zordur. Hafızanızı sıfırlamanız ve yeniden yüklemeniz gerekir. Bunun için muhalefette olmak, 13 yıl sonrasında çok acılı da olsa, AKP'nin yeniden parti olabilmesinin ilacı olacaktır. Fabrika ayarlarına dönen ve yeniden merkezde konumlanan AKP, Türkiye'nin gücüne güç katar. Kısaca, zemini düzeltmeden gidilecek bir erken seçim Türkiye'nin demokrasiye tutunma çabalarını boşa çıkarır, Türkiye'yi bugünden çok daha totaliter bir rejime hapseder. Uzun bir aradan sonra yasamada çoğunluk muhalefetin eline geçmiştir. Umarız, muhalefet yasamanın gücünü idrak eder ve Türkiye seçmeninin kendisine araladığı bu tarihi demokrasi kapısından geçmeyi becerir.

0

Çoğunluğun aklı

Dünkü seçimde 13 yıl sonra Ak Parti'ye tek başına hükümet kurma çoğunluğunu vermeyen seçim sonuçlarını yaratan süreç galiba 2013 yılında 'Gezi' protestolarıyla başladı. Dün sandık sonuçlarını merak ve endişe içinde beklerken anılarım 2 yıl öncesine gitti.

0

Bu seçim normal bir seçim değil

Şunun şurasında seçimlere 11 gün kaldı. AKP tek başına iktidar olacak mı, HDP barajı geçebilecek mi, CHP yüzde 30 bandını aşacak mı, MHP sürpriz yapacak mı? Tüm bu soruların cevabını 11 gün sonra alacağız.

0

Seçimler ve güven bunalımı

Elimizde demokrasi araçlarından sadece 'sandık' kaldı. Uzun süredir sandıktan çıkan çoğunluğun istediği her şeyi yapmaya hakkı olduğunu içselleştirdik.

0

Bu seçimleri tarih nasıl yazacak acaba?

Tarih, otoriterleşmenin, dünyadan kopmanın, gerçeklik algısını yitirmenin, toplumsal barışı ıskalamanın, yolsuzluklar ve taşlaşmış vicdanların her iktidar için sonun başlangıcı olduğuna dair sayısız örnekle doludur.

0

Kaynak nerede kaynak?

ekonomi Genel Seçim yaklaşırken dört büyük siyasi parti arka arkaya seçim beyannamelerini açıkladı. Eski bir siyasetçi ve bizzat birkaç seçim beyannamesi hazırlığına katılmış biri olarak, açıkçası seçim beyannamelerinin böyle bir tartışma yaratacağını öngöremedim. Bu nedenle seçim beyannameleri üzerine bir şey yazmayı düşünmüyordum... Ne zaman ki, Maliye Bakanı Şimşek, CHP'nin seçim vaatlerini çok iddialı ve sarkastik bir biçimde, 'kaynak nerede' sorusuyla gündeme taşıdı ve bu tartışmaya 'ekonomik istikrarın tek güvencesi' muamelesi yapılan Bakan Babacan da katıldı, benim için seçim beyannameleri üzerine bir şeyler yazmak da farz oldu...

0
Ankara En İyi Avukat MCT Hukuk, Avukat Mesut Can TARIM, Ankara, Balgat