“Diktatör müsünüz?”

2_9

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö, dün akşam baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenledikleri ortak basın toplantısında basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.

Finlandiyalı bir basın mensubunun Türkçe sorduğu “Ben güzel ülkenizde gezmek fırsatı buldum. Ne yazık ki bazı vatandaşlar sizden korkuyor, onlar sizin ülkenizi diktatörlükle yönettiğinizi iddia ediyorlar” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şunu bir defa samimiyetle görmek lazım, diktatörün olduğu ülkede herhalde böyle bir soru soramazsınız, bu bir. İkincisi diktatörün olduğu bir ülkede o ülkenin başbakanına veya o ülkenin cumhurbaşkanına ailesi dahil olmak üzere sınırsız hakaretin olduğunu göremezsiniz” dedi.

Türkiye’nin demokratik parlamenter sistem içerisinde özgürlüklerin sınırsız yaşandığı bir ülke olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Avrupa Birliği üyesi ülkelerin birçoğunda olmayan bu tür talepleri, bu tür etkinlikleri Türkiye’den çok daha etkin bir şekilde yapabilen ülke sayısı nadirattandır, yarışırız onlarla ve bunu iddiayla söylüyorum, iddiayla konuşuyorum ve Türkiye’de yazılı ve görsel medya, sosyal medya şahsım başta olmak üzere çocuklarım eşim başta olmak üzere her türlü hakareti sınırsız bir şekilde yapmaktadır ve 13-14 yıllık başbakanlık ve cumhurbaşkanlığım döneminde biz bunları hep sabırla karşıladık, hala da sabırla karşılıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan’a basın toplantısında ‘Diktatör’ sorusu soran Finlandiyalı gazeteci, Türkiye kamuoyunun tanıdığı bir isim.
1994-2000 yılları arasında Türkiye’de gazetecilik yapan Tom Kankkonen 2013 yılında Finlandiya’yı başbakan olarak ziyaret eden Erdoğan’a sorduğu soru ile dikkat çekmişti.

Kankonnen 6 Kasım 2013 tarihinde Erdoğan’a, Finlandiya’da yine Türkçe olarak, “Türkiye’de bazı kesimlerin son günlerde artan bir rahatsızlığı var. Öyle bir iddia var ki siz insanların özel hayatına daha fazla müdahale ediyorsunuz, hatta hayat tarzına müdahale etmek üzeresiniz. Son örnek, kız erkek öğrencilerin yaşama koşulları. Böyle bir müdahaleye neden gerek görüyorsunuz?” sorusunu sormuştu.

Soruya tepki gösteren Erdoğan, “Birileri sizi özel olarak görevlendirmiş” demişti.

Erdoğan soruya ise şöyle cevap vermişti:

“Biz kimsenin özel hayatına bugüne kadar müdahale etmedik. Eğer özel hayata müdahale etmiş olsaydık, Türkiye’de iki kişiden bir kişinin oyunu almazdık. Bu konuda bizim en büyük teminatımız halkımızdır.
Üç dönemdir oylarımızı artırarak yükselen bir iktidar olarak şu anda geldiğimiz nokta bunun teminatıdır. Halkımızın özel yaşamı, özel hayatı bizim teminatımız altındadır. Meşru hayat vardır gayrimeşru hayat vardır.
Bu noktada da tabii ki ülkemizde bizim üzerimize düşen görevler vardır. Bu görevler de yasalarla bellidir. Yasalar bize hangi görevi verirse o görevler çerçevesi içerisinde adımlarımızı atarız.”

 

 

kaynak: Hürriyet

Ankara En İyi Avukat MCT Hukuk, Avukat Mesut Can TARIM, Ankara, Balgat