İbre AKP-MHP’ye mi dönüyor? Çözüm süreci kimleri ayrıştırdı?

koalisyon

“Havanın da siyaset gibi sıcak olduğu Ankara’da TBMM’nin olağanüstü toplantısı vardı. Tatilde olan Meclis, CHP’nin çağrısı üzerine “terör” gündemiyle toplandı.

Önce bazı gözlemlerimi aktarayım.

7 Haziran’da seçim olduğu ve dengelerin değiştiğini ancak Meclis’in çalışmaları sırasında fark edebiliyorsunuz.

Meclis’i CHP’nin engelli milletvekili Şafak Pavey yönetti. AK Parti oturumun ‘kapalı’ olmasını istiyordu. Eğer bunda ısrarcı olsaydı “yüzde 60’lık blokla karşılaşabilirdi. Muhalefetin görüşmelerin açık olması isteği baskın geldi ve buna iktidar direnemedi.

“Sayın Öcalan” sözü artık kanıksanmış olsa gerek ki kürsüde dile getirilmesine MHP’den bile tepki gelmedi.

AK Parti ile HDP birbirine karşı çok gergin.. HDP’li Osman Baydemir konuşması AK Parti’lileri kızdırdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yaşanan olaylardan sorumlu tutan sözlerine iktidar sıraları tepki gösterdi, sürekli laf atmalar oldu.

CHP’li emekli Büyükelçi Murat Özçelik’in sesi, üslubu o kadar yumuşaktı ki seçim öncesi “Meclis’e uyumaya gitmiyoruz” diyen Uğur Işılak’ı bile ‘uyuttu’.

İbre MHP’ye mi dönüyor?
Burada önemli bir ayrıntı daha var…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bütün planlarını Kasım ayında seçime göre yaptığını sağır sultan bile duydu.

Herkes biliyor ki eğer seçime gidilmezse Erdoğan’ın AK Parti’ye ortak olarak isteyeceği parti CHP değil MHP olur.

Başbakan Ahmet Davutoğlu ise koalisyonu zorluyor. Onun ortaklıkta tercih ettiği parti olarak CHP bir adım da olsa önde.

AK Parti-CHP koalisyon görüşmeleri olumlu bir havada yürüyor görünse bile bu birlikteliğin başarılabileceğine olan inancın zayıf olması bundan dolayı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son çıkışlarının yeniden “Acaba ibre MHP’ye mi dönüyor?” sorusunu gündeme getirmesi boşuna değil.

Meclis’te görüştüğüm CHP’nin önemli bir yöneticisi bile HDP ve çözüm süreci üzerinden yaşanan gerilimlere işaret ederek “MHP ile olma ihtimali bizden yüksek” diyordu.

Kasımda seçim ya da koalisyon ortağının kim olacağında “Çözüm Süreci” odaklı gelişmeler belirleyici olacak gibi görünüyor.

Bu konuda AK Parti’nin kafası Cumhurbaşkanı Erdoğan kadar net görünmüyor.

CHP ile ipler kopar ve MHP gündeme gelirse ne olur?

Devlet Bahçeli AK Parti ile iktidar ortağı olmama konusunda gerçekten ‘samimi’

Devlet Bey, koalisyona girmektense erken seçim şartıyla AK Parti azınlık hükümetine destek verir.

Yeter ki HDP’nin içerisinde olacağı “seçim hükümeti” kurulmasın.

Arınç ve Atalay, Erdoğan ile ayrı telden mi çalıyor?
Hükümet adına kürsüye çıkan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın sözlerinde dikkat çekici mesajlar vardı. CHP ve MHP’nin ‘çözüm süreci’ne dönük eleştirilerinde haklılık payı olduğunu söylemesi alışılmadık bir durumdu.

Daha da önemlisi, Arınç’ın, “İsmi değişebilir ama Çözüm Süreci Türkiye’nin son şansıdır” sözleri üzerinde durmak gerekiyor.

Arınç ne demek istedi?

Çin’e seyahat ederken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çözüm süreciyle ilgili sözlerinin mürekkebi kurumadan yapılan açıklama dikkate değer.

Nihayetinde Arınç’ın bir şapkası da ‘Hükümet sözcülüğü”. Yani, söylediği her söz hükümeti bağlar.

Bir süredir sessiz kalan “Parti Sözcüsü” Beşir Atalay, tam da Erdoğan’ın açıklamasından sonra mikrofonların karşısına geçip, “Çözüm Süreci bitti denemez, süreç durdu” demişti.

Bu iki ismin taşıdıkları sıfatları göz önüne alarak okumak gerek açıklamalarını. Dün, Meclis kulislerinde edindiğim izlenim şu: AK Parti’de nasıl ki koalisyon ortağının kim olacağı ve erken seçim konusunda farklı görüşler var ise aynısı ‘çözüm süreci’ için de geçerli.

Meclis’teki tablo şuydu: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aksine Davutoğlu çözüm sürecinin canlı tutulmasından yana. Arınç, Atalay ve hükümetin ağırlıklı bölümü de aynı görüşte.”

(Ömer Şahin-Meydan)

Ankara En İyi Avukat MCT Hukuk, Avukat Mesut Can TARIM, Ankara, Balgat