“MHP Türkiye’yi sahipsiz bırakmayacaktır”

devletbahceli

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, düzenlediği basın toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

Bahçeli’nin konuşmasından öne çıkanlar şöyle;

Yamalı zihniyetin bize kuru sıkı atması beyhude çırpınıştır. Davutoğlu arkasında duran efendisi sayesinde yönetim boşluğu yaşamaktadır. Koalisyon kurulmasına yanaşmayan siyasi şarlatanların millete yalan söylemesi tutmayacaktır. Biz olacakları isabetle teşhis ettik. Gelişmeler ve gidiş hat hayırlı değil diye eleştirdik. Terör sonuçtur, sağlıklı teşhisi yapılmadıktan sonra badirenin üstesinden gelmek imkansızdır. İktidarın hiçbir öngörüsü gerçekleşmemiştir. AKP sayesinde Türkiye çakılma ile son bulacak keskin inişe geçmiştir. Bu inişin nerede duracağı belirsizdir.Milletimizin direnç noktaları, devletin dayandığı temel ilkeler AKP tarafından küfür yağmuruna tutulmuştur. PKK tükürüğü ile boğar sefiller AKP’nin koltuğu altında güç devşirmişlerdir. Türkiye sevdasından iz ve ser bulunmayan ihanet kadroları Türkiye’yi PKK’nın nişangahı olarak seçmişlerdir.

Vuranlar, çalanlar, katledenler amacına ulaştı. MHP’nin savrulduğunu söyleyen Erdoğan kendi vicdandaki savrulmanın hangi noktalara vardığını ne zaman fark edecektir?Erdoğan bir ara MHP’nin kaygısı gerçekçi değil diyordu. Kalbinde Allah korkusu taşıyan birileri itiraf etsin. 127 şehidin sorumlusu kimdir? Katiller ortadır da bunların arkasında duran vatana bombalarla yığınak yapmalarını işbirlikçiler nerededir? Erdoğan nasıl temize çıkacaktır?

Çözüm sürecini bunlar adeta silah stoklayarak değerlendirdi diyen hangi Erdoğan’a itibar etmeliyiz. Bu çelişkilerin hesabı sorulmayacak mıdır? Fikirler konuşulacak, silahlar susacak, barış gelecekti. Erdoğan çözüm için her yola başvurmaktan bahsediyordu. Çözüm sürecinden taviz yok, bu yola canımı koydum diyordu. Temmuz ayının son günlerinde çözüm süreci karşılığını bulmadı diyen Erdoğan açılımdan bahsetmekle bizzat tasvirini yaptığı ihanete kendisi düşmüştür. Lütfen hatırlayınız,i çözüm süreci planladığı gibi gelişiyordu Erdoğan böyle demişti. Teröristler silah bırakacak Türkiye bahara kavuşacaktı iddiaları buydu. Şimdi annelere evlatlarının acı haberi peş peşe veriliyor. Erdoğan özetle öteden beri bunları söyleyerek milletimizie hayal sattı. Türk milleti aldatıldı. Bedeli ne olursa olsun başaracağız diyen Erdoğan’dan ortada eser kalmadı. Sürecin silahlanma, taviz onursuzluk süreci olduğu hep gizlense de gerçekler belliydi: İngiliz Büyükelçinin Oslo’da arabuluculuğunda İmralı canisinin özgürlüğü sözü verilirken Erdoğan ruhu tarihe geçmiştir. Milleti sırtından hançerlemişlerdir.

Erdoğan bize iftira atıyordu. AKP sözcüleri MHP’ye hücum ediyorlardı. Biz PKK’nın silah bırakması imkansız derken havuz medyası bize iftira atıyordu. AKP’li yöneticiler namlunun ucunda çiçekler açacak havasındaydı.
Şehitler ölmez vatan bölünmez dedim edepsiz dediler. PKK’ya katılımlar arttı dediler, çözüm süreci ile varlık zeminimizin azalacağını söylediler. Kaybeden AKP’dir, aziz milletimizdir. Terör eylemlerinin bir numaralı sorumlusu Erdoğan AKP-PKK hükümetidir.
Biz haklıysak AKP haksız ve ihanete ortaksa bunun milletimiz tarafından sandıkta gösterilmesi en demokratik tepki olacaktır. Türkiye’ye çevrilen silahların hepsinde AKP’nin izni, dahli ve parmağı vardır. Saray’da keyifler süren ağır vebal altındadır.
Ayakkabı kutusu dolduranlar birinci derecede suçludur. PKK bombaları hangi silah baronlarından temin etmektedir. İsrail’e tepki için BM’yi arayan ama kendi üğlkesini terör zulmüne buırakan Erdoğan bunların farkında mıdır?

Kimsenin pardon deme lüksü yoktur. Çözüm süreci denen kanlı ve terör süreci Erdoğan ve Davutoğlu ile birlikte alayının başını yakacaktır. Etnik kutuplaşma tehlikeli boyutlar kazanmıştır. Bu durum Türkiye’ye yapılacak en büyük kötülüktür. Türkiye milleti haklı olarak terörü lanetlemektedir. Zaman zaman endişe verici provokasyonların önüne geçilememektedir. Kardeş kavgası çıkarmak için el ovuşturan insan müsveddeleri, çakma ocaklar, kapalı devre çalışan oluşumlar kavga tetikciliği yapmaktadır. Bursa, Bolu, Antalya, Kırşehir, Ankara, İstanbul başta olmak üzere bir çok il ve ilçemizde kaygı verici durumlar gözlenmektedir.

Cepheleşme ne yazık ki toplumsal tavan buldu. Kendilerine Osmanlı Ocakları diye, sarayın arkasında bulunan mihraklar toplumsal heyecanı ajite etmektedir. Kaçak sarayda hazırlanan kaos planları sahaya indirilmektedir. Kitleler galeyana getirilmektedir. Bu maksatla da MHP üzerinde oyunlar oynanmaktadır.

Kanunsuz hiçbir eylem içinde bir tek milliyetçi ülkücü bulunmamaktadır, bulunmayacaktır. Biz şehitlerimize sahip çıkarkane taşkınlıklardan her zaman uzak durduk. Eleştirilerimiz demokratik sınırlarda gösterdik. Bozkurt yapıp oraya buraya sataşanların bizimle bağı yoktur.

Kürt kökenli kardeşlerimiz milletimizin kopmaz yeri dolmaz ayrılmaz unsurlarıdır. PKK ile onları aynı görmek tam bir cinayettir. Bu tuzağa hiçbir dava arkadaşımız düşmeyecektir. Kimseye kökeni mezhebi üzerinden yaklaşmadık, yaklaşmayız. Eğreti kahramanlıklara yüzümüz tamamiyle dönüktür. Algı operasyonları bizim ne kardeşliğimizi bozabilecek ne de milli birliğin surlarında delik açabilecektir.
Biliyoruz ki, içe kıvrılan, iç savaş çarkına sürüklenen Türkiye ikiye bölünebilecektir. Ülkemiz kim vurduya gidecektir.
Türk milleti mutlaka insiyatif almalı. Leş arayan, saray müfrezelerini püskürtmek ancak sandık yolu ile olabilecektir. Bizim kimseden korkumuz yoktur. Bizim ikram edecek bir vatanımız yoktur. Bizim vazgeçecek bir tek insanımız bile olmayacaktır. Türkiye bizimdir, herkes Türkiye’dir.

Doğulusu batılısı Türk milletinin feda edilemeyecek birer parçasıdır. Koltuk için terörü kullananlara 78 milyon Türk vatandaşının bir cevabı olmalıdır.

İstihbarat başka ilşlerle meşgulken yollara döşenen tonlarca bombanın kimden temin edildiği hala cevap bekleyen bir sorudur. Topluma söyleyecek bir şeyi olmayanlar sadece şiddet ve vandallık üreteceklerdir. Bütün hesaplar Türkiye’nin bundan sonra nasıl bir toplum olacağı üzerine şekillenmektedir.

Durum bu kadar kritik, seçenekler bu kadar azdır. MHP olarak ilk günden beri karşı çıktığımız PKK-AKP ilişkisinden bu güne kadar geldik. Oslo görüşmeleri, İmralı canisi ile pazarlıklar aziz milletimizin gözü önünde gerçekleşmiştir.

Bizi endişelendiren kuşkusuz ki AKP zihniyeti millet huzurunda hesap verirken aziz milletimizinm ödeyeceği bedelin ne olacağıdır. AKP’ni hala itiraf edebilecek zamanı vardır. AKP hükümetinin bilmesini isteriz ki MHP bu yıkım sürecini ne pahasına olursa olsun durdurmaya azimli ve kararlıdır.

Buradan vatandaşlarımıza bir çağrıda bulunmak istiyorum; Türkiye Devleti çok daha büyük badirelerden alnının akıyla çıkmıştır, egemenliğin yegane kaynağı olan milletimiz devlet erkini yetkilendirmiş ve görevlendirmiştir. Türkiye Cumhuriyeti vatana yönelecek tehditlere karşı yeterince güçlü insan birikimine sahiptir. Bu itibarla kendisine anayasal yetki ve sorumluluk verilmiş istihbarat, güvenlik birimleri yerinde dururken vatandaşlarımızın kendini korumaya çalışması yanlıştır. Terörle mücadele siyasi bir karardır. MHP Türkiye’yi dirliğe, huzura ve barışa ulaştırmak için iktidara taliptir. Terör bitsin Türkiye büyüsün isteniyorsa biz hazırız. Türkiye’nin geleceği için biz sorumluluk almaya istekliyiz. 1 Kasım’da iktidara adayız. AKP-PKK tasfiye edilmeden Türkiye’nin tamiri imkansızdır. MHP Türkiye’yi sahipsiz bırakmayacaktır. MHp ihanetin bedelini kıracaktır. MHP olarak yenilgi kabul etmeyiz.

Şehitlerimize bir kez daha Rabbim’den rahmet diliyorum. Şehitlerimizin aileleri ve milletimize bir kez daha baş sağlığı diliyorum.

 

Ankara En İyi Avukat MCT Hukuk, Avukat Mesut Can TARIM, Ankara, Balgat