Yeni anayasa taslağı belirsizliği!

Erdogan ve Davutoglu

Başbakan Ahmet Davutoğlu, yeni anayasa taslağını nisan sonuna kadar tamamlamayı hedeflediklerini söylemişti. Yeni Şafak gazetesi Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Perşembe günü AK Parti Anayasa, Dışişleri ve AB Uyum Komisyonu üyeleriyle yaptığı kahvaltının detaylarını yazdı. Selvi, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yeni anayasa taslağının Meclis’e Nisan sonuna kadar sunulabileceği yönündeki açıklamalarının tam tersine Cumhurbaşkanı’nın daha uzun bir süre gerektiğini söylediğini ifade etti. Selvi, “Cumhurbaşkanı yeni Anayasa konusunun aceleye getirilmemesini istiyor. ‘Bir iki ay içinde halledilecek bir konu değil. İyice olgunlaşması lazım’ diyor” dedi.

Selvi’nin Yeni Şafak’ta “Cumhurbaşkanı ile kahvaltıda konuşulanlar?” başlığıyla bugün yayımlanan yazısı şöyle:

Meclis’te Uzlaşma Komisyonunda masa dağılınca AK Parti, Anayasa çalışmalarını hızlandırdı.

Hafta sonu Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Ürdün’deydik.

Başbakan, Ürdün’e hareket etmeden önce İstanbul’da AK Parti’nin yeni Anayasayı hazırlamakla görevlendirilen üyeleriyle birlikteydi. Başbakan, bu haftadan itibaren yeni Anayasayı yazım sürecinin başlayacağını ilan etti. “Nisan ayı sonuna kadar yeni Anayasayı Meclise sunmayı planlıyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Perşembe günü AK Partinin Anayasa, Dışişleri ve AB Uyum Komisyonu üyeleriyle yaptığı sabah kahvaltısında üzerinde durulan konulardan biri de yeni Anayasa ve Başkanlık sistemiydi.

Yeni anayasa taslağının Meclis’e Ni için Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun verdiği tarihinin aksine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın

Görüşmenin perde arkasına baktım. Doğrusunu isterseniz Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kamuoyuna açık konuşmalarında dile getirdiği hususlardan farklı bir şey bulamadım. Örneğin milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması konusunda Başbakan Davutoğlu’nun açıkladığı öneriyi doğru bulduğunu ifade ediyor. “Parlamento, yargı ile dokunulmazlıklar arasında bariyer olmamalı” diye konuşuyor. E o zaman niye yazıyorsunuz diyebilirsiniz. O kadar da değil. Bu kadar perde arkasına baktık, bizim de bir farkımız olsun. Cumhurbaşkanı’nın komisyon üyeleriyle toplantısına ilişkin haberlerde, milletvekillerinin Başkanlık sistemi konusunda AK Parti’nin önerisin revize edileceği ve ABD’deki gibi iki yapılı bir sistemin oluşturulacağı izlenimi edindikleri yer alıyordu. Bu izlenimin peşine düştüm, farklı izlenimler edindim.

Kahvaltıda Cumhurbaşkanı komisyon üyelerine tek tek söz veriyor. Onların görüşlerini alıyor, ardından kendisi kapsamlı bir değerlendirme yapıyor. PKK ile mücadeleden, IŞİD’in eylemlerine, dokunulmazlıkların kaldırılmasından, paralel yapıyla mücadeleye kadar önemli açıklamalar yapıyor. Yeni Anayasa ve Başkanlık sistemi konusunda bir yol haritası çiziyor.

Cumhurbaşkanı yeni Anayasa konusunun aceleye getirilmemesini istiyor. “Bir iki ay içinde halledilecek bir konu değil. İyice olgunlaşması lazım” diyor. Bu nokta önemli. Yeni Anayasa yapmak kadar bunun nasıl yapılacağı büyük önem arz ediyor. AK Parti, Anayasa sürecini milletle birlikte götürmeyi hedefliyor. Böylece yeni Anayasa ve Başkanlık sistemi konusunda milletin desteğini artıracak bir strateji izlemeyi planlıyor. Cumhurbaşkanı bu sürecin halkın ikna edileceği ve yeni Anayasaya sahip çıkacağı bir süreç olmasını önemsiyor. Cumhurbaşkanı, Meclis’in hızlı çalışması için, ”Sistem ne olursa olsun, bu İçtüzükle hiçbir verim alamazsınız. Meclisi çalıştıramazsınız. Önceliğiniz bu olmalı” uyarısında bulunuyor. Cumhurbaşkanı, Başkanlık sisteminin içeriğine girmiyor. “Yeni Anayasa konusunda halk bizden çaba göstermemizi bekliyor. Bu süreç halkın önünde cereyan etmeli. Halkımız yeni Anayasa için kimin çalıştığını görmeli. Bu durumda iktidar partisi kendi önerisini hazırlayacak. Meclise sunacak. Halka dönüp, biz elimizden geleni yaptık diyecek. Başkanlık sistemi için de bu geçerli” diye konuşuyor.

Şimdi gelelim Amerikan tipi Başkanlık sistemi konusuna.

AK Parti, Başkanlık sistemi önerisinde Amerikan tipi Başkanlık sistemini esas alacak. Böylece Türk tipi Başkanlık sistemi tartışmalarına kapı açmak istemiyorlar. Ancak bazı farklar olacak. ABD’deki gibi kongre ve senato şeklinde ikili bir sistem düşünülmüyor. Tek meclis ve üniter sistem esas alınıyor.

Yasama ile yürütme ilişkilerinde oluşacak krizleri aşabilecek bir sistem düşünülüyor.

Sistemin hızlı ve etkin işlemesi için, güçlü yasama ve güçlü yürütme üzerinde duruluyor.

Başkanlık sistemi konusunda da dikkatli bir dil kullanılmaya özen gösteriliyor. “Başkanlık sistemi yeni Anayasanın olmazsa olmazı değil, esas olmazsa olmaz yeni Anayasadır. Biz başkanlık sistemi için yeni Anayasa yapmıyoruz” deniliyor.

Başkanlık sisteminde hareket noktasını ise “Mevcut sistem sürdürülemez bir sistem” oluşturuyor. Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop önemli bir değerlendirme yapıyor. Şentop, “Mevcut sistem parlamenter sistem değil. Melez bir sistem” dedikten sonra anlatmaya başlıyor.

“ 1- Cumhurbaşkanı halk tarafından doğrudan seçiliyor.

2- Cumhurbaşkanı’nın yetkileri çok fazla. Bu sistemin değişmesi konusunda partiler arasında bir mutabakat var. Ancak onun yerine ne konulacağı konusunda bir ihtilaf var. CHP, Cumhurbaşkanı’nın yetkilerinin sembolik olduğu 1961 Anayasasına dönülmesini istiyor. Oysa 1982 Anayasası ile güçlü Cumhurbaşkanı sistemine geçildi. 2007 Anayasa değişikliği ile halkın seçtiği Cumhurbaşkanı sistemine gidildi. Bu seyir 1961’e dönmeyi değil yarı başkanlık ve Başkanlık sistemine geçişi öngörüyor. Çünkü halkın seçtiği Cumhurbaşkanı’ndan geri dönülemez”.

Şentop’un değerlendirmesindeki ilginç noktalardan birini de Başkanlık sistemindeki “soyağacı” oluşturuyor. Başkanlık sisteminin 1969 yılından bu yana tartışılmaya başlandığını anlatan Şentop, biri siyasi, diğeri fikri olmak üzere iki kulvar ortaya koyuyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, içinden geldiği Milli Görüş çizgisi ilk olarak Milli Nizam Partisini kurdu. Şentop, Milli Nizam Partisi’nin programında Başkanlık sisteminin yer aldığını anlatıyor. Sonra Refah Partisi ile devam ediyor.

Bu siyasi kulvardı. Bir de fikri çizgi var. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fikir dünyasının şekillenmesinde önemli katkısı olan iki isimden söz ediyor Mustafa Şentop. Biri üsdat Necip Fazıl diğeri şair Karakoç.

MNP’nin programında yer alan Başkanlık sistemiyle ilgili 16. maddeyi Necip Fazıl kaleme almış, ”İcraî organın daha kudretli olması ve sür’atli çalışabilmesi için Reisicumhurun tek dereceli olarak (halk tarafından) seçilmesi ve icra î organ düzenini, Başkanlık (Présidentielle) sistemine göre tanzimi” deniliyor.

Sezai Karakoç’un Yüce Diriliş Partisi’nin programının 24. maddesinde ise, “Devlet başkanının halk tarafından seçilmesi ve yürütmenin ona bağlı olması esası getirilerek, başkanlık sistemine gidilmesine çalışılacaktır” deniliyor.

Cumhurbaşkanı’nın sofrasında bunlar konuşuluyor.

Bu arada AK Parti’nin hazırlayacağı yeni Anayasa’nın çatısı ortaya çıkmaya başladı. AK Parti, 50-60 maddeden oluşan kısa ve sade bir Anayasa hazırlamayı planlıyor.

Ankara En İyi Avukat MCT Hukuk, Avukat Mesut Can TARIM, Ankara, Balgat