Türkiye'nin batısından 100'ü aşkın akademisyen, yazar, sanatçı, eski siyasetçi ve bürokrat; çocuklar ölürken, Türkiye de sağ kalamaz demek için, ortak vicdanı temsilen "bir durun, bir görün, bir anlayın" çağrısı yapmak amacıyla Diyarbakır'daydık.
Türkiye gemisi hızla fırtınanın gözüne yaklaşıyor. Üstelik dümeni de kırık...
Gelişmiş Avrupa demokrasilerinde bile milliyetçi aşırı sağ yükseliyor. Bunun tek nedeni El Kaide, IŞİD gibi radikal islamcı terör olaylarıdır dersek, sorunu çok basite indirgemiş oluruz. Aslında dünyada aşırı sağ uzun bir süredir yükselişte ve bu yükselişinde küreselleşmenin nimetlerinin dışında kalan kesimlerin geleceğe ilişkin güvensizlikleri, fakirleşme ve göçler var. Paris katliamını gerçekleştiren teröristlerin Fransa ve Belçika vatandaşları olması, şu anda IŞİD üzerinden tartıştığımız sorunun çok daha derinde olduğunu gösteriyor.
Kötümser biri değilim ama, 7 Haziran seçim sonuçlarının milli irade sayılmaması ve bir tekrar seçime gidilmesi kararının bizi çok kötü bir yere savuracağı öngörüsünde bulunmuştum.
En son söyleyeceğimi başta söyleyeyim.
1 Kasım seçimlerinde seçmen, “yapılacak mı… yapılsa bile bu koşullarda nasıl adil bir seçim olacak… ya seçim sonuçları Cumhurbaşkanı’nın istediği...
Nobel Barış Ödülü'nün Tunus Ulusal Diyalog Dörtlüsü'ne verilmesinin ardından, Twitter ortamında "barışa tutunsaydık bu ödül bizim olabilirdi" diye yazdım. Hele ,Nobel Komitesi'nin “Ulusal Diyalog Dörtlüsü, ülke sivil savaşın eşiğindeyken alternatif, barışçıl siyasi süreci başlatarak ve cinsiyet, siyasi görüş ya da dini inanış ayrımı yapmadan tüm halkın temel haklarını garanti altına alan bir anayasal hükümet sisteminin kurulmasına imkan sağlayarak bu ödüle layık görülmüştür" açıklamasını okurken kaybettiğimiz demokratik bir hukuk devletinde barış, huzur ve güven içinde yaşama olanağını düşününce çok hüzünlendim...
Kavuşmalar, ayrılıklar, sevinçler, hüzünler... Ankara Gar'ı dile gelse ne hikayeler anlatır bize kim bilir...Ama dünden sonra Ankara Gar'ı bize sadece büyük bir acıya tanıklık ettiğini anlatacaktır. Bize bir hikaye anlat dediğinizde "o meşum gün renk renk giyinmiş, her yaştan insan neşeyle burada toplandı. Tanıdıklar kucaklaşıyor, gençler el ele tutuşmuş şarkılar söylüyordu...Birden gök yüzü karardı, her yer kıpkırmızı kan deryasına döndü, işte o gün bugündür ben artık bildiğiniz Gar değilim, tarifsiz bir acının; göz yaşının ve barış isterken ölenlere tanıklık eden bir yerim" diyecektir.
Bazan tüm felaketlerin üst üste geldiği anlar var ya, işte öyle bir andayız. Şimdi çukurun en dibindeyiz dersiniz, ama gözleriniz öyle bir rezalete tanık olur ki, dibin de dibi olduğunu öğrenirsiniz.
Haziran seçimlerinin sonuçları milli iradenin sandığa yansıması olarak kabul edilmediği için, tekrarlayacağımız seçimlere topu topu dört hafta kaldı.
