Erdoğan “Sezar” ise Brutus Kim?

caesar

Sercan ZORBOZAN

 

Sezar’ın öldürülmesi olayında olduğu gibi: Herkes suçludur.

Yiğit Bulut’un bir programda dile getirdiği, “Erdoğan, Sezar’a benziyor.” tanımını okuyunca ilk akla gelen, Better Call Saul dizisinden bu replik. Bulut’un söylediği özetle şu:

Tayyip Erdoğan işbaşına geldiğinde ülke tıpkı antik Roma dönemini andırırcasına  elit bir zümre tarafından yolsuzluklarla yönetiliyordu, Sezar gibi Erdoğan da ordunun ve halkın desteğini arkasına alarak yönetime el koydu. Roma da demokrasi vardı ama halk açtı, yerleşik bir düzen kuruluydu ve kimse bu ranta el süremiyordu.

Erdoğan’a daha önceleri de Sezar benzetmesi yapıldı, hem de Almanya’nın en saygın gazetelerinden Frankfurter Allgemeine tarafından. Fakat Alman gazetesi, Erdoğan’ın Sezarvâri davranışlarını bir, “Hezeyan” olarak nitelemişti. Bulut’un benzetmeye yüklediği anlam haliyle bambaşka. Onun bakış açısına göre Sezar, zenginden alıp yoksula veren, “elit”leri darmaduman eden bir halk kahramanı. Halbuki tarih bizlere başka şeyler fısıldıyor.

Sezar, M.Ö 63 yılında darbe yaptı, Senato’yu pasifize etti, Cumhuriyet yönetimine ağır merkeziyetçi ve baskıcı bir yapıya büründürdü. Senato ise endişeliydi, çünkü Sezar, “İmparator” olmak istiyordu. Bunun önünü almak için Sezar’ı, “Diktatör” ilan ettiler. Burada amaç, tek elde toplanacak bir monarşiyi önlemekti.

Fakat Sezar bunların hiçbirini dinlemedi. Baskısını gittikçe arttırdı, sonuç olarak kendisine karşı bir komplo kuruldu. Tüm senato üyelerinin katıldığı bir suikast ile bıçaklanarak öldürüldü.

Bulut’un kendi bakış açısıyla anlattığı Sezar ile tarihin  bize anlattığı Sezar, en az Demirel ile Ecevit kadar farklı kişiler. Halkın desteklediği güçlü bir figür her dönem insanların kafasında olumlu imaj çizer, acıdır ki kimse de o figürün uygulamalarına, niyetlerine odaklanmaz. Sezar benzetmesinin bu dönemde yapılmış olması tesadüf ya da Bulut’un tarihe olan aşkıyla da açıklanamaz.

Seçimler yaklaştıkça Ak Parti içindeki kriz daha da büyüyor, Erdoğan’ı, “Uyarma” sezonu ise Yiğit Bulut’un Sezar benzetmesiyle açıldı diyebiliriz. Bundan sonraki dönemde herkes Cumhurbaşkanı’nın kulağına bir şeyler fısıldayacaktır, onu, yaklaşan ve herkesin kafasında farklı bir isme bürünmüş olan, “ihanet”, “komplo” gibi kavramlarla ikaz edecektir.

Çünkü eğer ortada bir Sezar varsa, onu uyaran bir Cicero da olmalıdır değil mi? Ya da en yakınındaki isim olmasına rağmen öldürülmesinden hemen ardından ipleri eline alan bir Marcus Antonius…

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı’nın, “Sezar” benzetmesi aslında “içeride” neler olduğuyla ilgili çok önemli ipuçları veriyor.

Sezar’ın olduğu yerde refah, halkın memnuniyeti olduğu kadar ihanet, komplo ve çıkar ilişkisi de vardır…

Sezar’ın olduğu yerde demokrasi olduğu kadar tek adamlaşmaya götürecek dar yönetici kadrosu da vardır…

Kadim şair ve oyun yazarı William Shakespeare’nin, Jül Sezar isimli müthiş oyununda bir dostu, Sezar’ı uyarır, etrafındakilere ve kendi kafasının içindekilere karşı. Nokta yerine o tiradı okuyalım:

Caesar, Brutus’tan sakın, Cassius’u kolla, Casca’ya yaklaşma, Cinna’yı gözden kaçırma, Trebonius’a güvenme, Metellus Cimber’i mimle, Decius sevmiyor seni, Ligarus sana kırgın. Bütün bu adamların kafası bir ve bu kafa Sezar’a karşı pusuda. Ölümsüz değilsen çevrene iyi bak, çok güvenen kolay tuzağa düşer. Yüce tanrılara emanet ol: Seni seven Artemidorus.

Ankara En İyi Avukat MCT Hukuk, Avukat Mesut Can TARIM, Ankara, Balgat