Gül’ün tercihi Medvedev değil Gorbaçov modeli

 gulerdogan

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın sürpriz çağrısının ardından 11’nci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün aday olup olmayacağı merak ediliyordu.

Taha Akyol’un da duyurduğu gibi bugün itibariyle Abdullah Gül milletvekili adaylığını düşünmüyor.

Abdulah Gül, Erdoğan‘ın çağrısının doğal sonucu olabilecek “Putin-Medvedev” modeline karşı.

İlla bir benzetme yapacaksak Gül’ün kafasındaki formül “Gorbaçov Modeli“. Cumhurbaşkanlığı makamı ve “devlet adamı” kimliğine uygun adımlar atmak istiyor. Kredibilitesini prestijli ortamlarda, ulusal ve uluslararası platformlarda kullanma eğiliminde. Öyle görünüyor.

ABD eski Başkanı Bill Clinton‘un yaptığı gibi diyebiliriz buna. Abdullah Bey, bir “marka” olarak sivil nitelikli organizasyonlarda boy gösterecek.

Erdoğan‘ın teklifi ve Davutoğlu‘nun çağrısı bu şekliyle olacaksa Gül‘ün kendine biçtiği misyon yukarıdaki gibi olur.

Gül neden gelmiyor, niye aday olmuyor?

Bu tavır siyasetten elini eteğini çektiği anlamına gelmez.l, siyaset kapısını daima açık tutuyor!

Abdullah Gül‘ün itiraz ve çekincesi mevcut koşullara. Siyasete bu şartlarda dönmesi çok zor.

Nedenlerini sıralayalım…

Abdullah Bey‘in haksız sayılmayacağı bir “burukluğu” var. Köşk’teki son bir yılında yaşananlar onun adına üzücü oldu.

Daha önemlisi görevi devir teslimden bir gün önce apar topar parti kongresinin toplanmasından gereken mesajı aldı.

Dolayısıyla Abdullah Gül, “çaresizlikten” başvurulan bir siyasetçi tipolojisini kabullenmez…

Gül’ün partinin daha doğrusu Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ın projeksiyonuyla uzlaşmadığı noktalar var.

Erdoğan’ın 1 numaralı gündemi olan “Başkanlık Sistemi” konusunda mutabık değiller.

Abdullah Gül, TBMM Başkanlığı için siyasete dönmediği gibi Erdoğan’ın “Başkan” lığında ve Başbakanlığın olmadığı bir formülasyonda da yer almaz.

Gül’ün dönüşü Erdoğan ve AK Parti’nin Başkanlık Sistemi iddiasını rafa kaldırdığı anlamına gelir.
“AK Kadro” lar konusunda aralarında görüş birliği olduğunu da düşünmüyorum. Bu dönemin öne çıkan kimi isimleri Gül gelirse epey sıkıntı çeker.
Gül, ” 3 dönem” kuralına takılan Bülent Arınç, Beşir Atalay, Hüseyin Çelik gibi siyasetçilerden vazgeçmez.

Saha ve zemin Gül’ün futbol oynamasına elverişli değil

Bütün bunlara rağmen yeni bir gelişme olamaz mı?

“Ters köşe” siyasetin fıtratında var ve burası Türkiye.

siyasette değişim çok hızlı. Her an sürprizler, ilginç ittifaklar hatta beklenmeyen dostluk-düşmanlıklar olabiliyor.

Benim duyduğum Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ın biraz ısrarcı olacağı. Erdoğan ile Gül‘ün bu hafta bir araya gelmesi bekleniyor.

Başbakan Ahmet Davutoğlu da muhtemeldir ki özel bir ziyaretle partiye ve adaylığa davet edecektir.

Gül’ü ikna edebilirler mi? Çok kolay değil! Ama dedim ya “siyaset bu!”

Abdullah Gül aday olursa kendi koyduğu şartları kabul ettiriyor demektir.

Bu da AK Parti’de kadro ve politika değişimi olacağı anlamına gelir.

Bugün itibariyle  görünen tabloyu bir kez daha özetleyelim:

Gül, siyasete kapıları kapatmadı ama bu “koşullarda” aday olmuyor. Şu anda tercihi Gorbaçov ve Clinton gibi “uluslararası” devlet adamı olarak hizmet etmek. Erdoğan’ın Gül ile yüz yüze görüşmesi gündemde. Gül’ün ikna olması durumunda Erdoğan ve AK Parti’nin Başkanlık Sistemi‘nden vazgeçtiği sonucunu çıkarabiliriz.

Abdullah Gül 7 Haziran seçim sonuçlarını bekleyecek ve ona göre pozisyon alacaktır. Ankara’da söylenen şu: Gül dönerse genel başkan olarak döner. Bunu için de “kurtar bizi Baba” dedirtecek genel bir havanın oluşması lazım.

Burada Gül için de şöyle bir risk var. 2015 7 Haziran’dan sonra 4 yıl seçim yok. Gül’ün şimdiden topa girmemesi aktif siyaset iddiasından uzaklaşması olasılığını da doğuruyor.

Ankara’da çokça konuşulan bir olasılık da 7 Haziran seçimleri sonrası “kaos” yaşanacağı ve belki de bir yıl içerisinde yeni bir seçim olacağı…

HDP‘nin parlamentoya girmesinin ya da girememesinin de ülkeyi  kaotik bir ortama sürükleyeceği…

Sonuç olarak…

Hakan Fidan‘ın aday olup geri çekilmesi ve Abdullah Gül‘e yapılan sürpriz davetin olduğu gün Ankara’da siyaset kazanı kaynıyordu.

İnsanların içine “kurt” düştü bir kere! Bırakın muhalefet kanadını iktidar çevrelerinde bile şu sorulara cevap aranıyordu?

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu‘nun ilişkileri iyi değil mi yoksa?

Son anketlerde partinin oyunun yüzde 42’lere indiği  doğru mu?

Tayyip Bey  “kurtarıcı” olarak Abdullah Bey‘i mi  düşünüyor?

7 Haziran’dan sonra Numan Kurtulmuş seçeneğinin hazır bekletildiğini duydunuz mu?

Ankara En İyi Avukat MCT Hukuk, Avukat Mesut Can TARIM, Ankara, Balgat