Suriye Çıkmazı

nesrinnas makale

Shannon sayısı muhtemel satranç oyunlarının toplam sayısına dair tahminin alt sınırı olarak kabul edilir. Yani milyarlarca hamleden bahsediyoruz. Ruslar satrançta ustadır. 1997’de saniyede iki milyon hamle arasından en doğru hamleyi seçebilen bilgisayarı yenen Kasparov, dünyanın hala en iyi oyuncularından biri sayılır.

Biz Türkler ise tavlayı severiz. Tavlada da doğru hamle yapmak önemlidir ama zarlar sizi sınırlar. Bu nedenle iyi zar atan kazanır. Her zaman iyi zar atacağınızın ise garantisi yoktur. Tıpkı Suriye meselesinde olduğu gibi.

Bu nedenle Suriye’ye kara harekatı gibi bir maceraya girmeden önce, Rusların satrançtaki ustalığını hatırlamakta yarar var. Ruslar şu anda Türkiye’yi bu riskli adımı atmaya zorluyor… Rus jetini düşürerek, Suriye semalarının Türk Hava Kuvvetlerine tamamen kapanması hatasını yapan Ankara’yı NATO ve ABD ile tüm bağlarını koparacak bir tuzağın içine çekiyorlar.

Halep yolunun açık tutulması Ankara’nın Suriye’de dolaylı da olsa masada olması için önemliydi. Çünkü destekledikleri muhalif gruplara her türlü yardım bu yol üzerinden gönderiliyor ve o grupların sahada kalması sağlanıyordu. Şimdi bu yol kapandı. Rejim muhaliflerinin ki içlerinde radikal unsurlar da var, Rusya’nın hava saldırıları eşliğinde Esad ordusunun saldırıları karşısında direnmesi çok güç. PYD’nin çözüm masasında yer almasına şiddetle itiraz eden Ankara’nın hem Rusya’nın hem ABD’nin desteğini alan PYD’nin sahadaki varlığını önlemesi ise neredeyse imkansız. Cenevre masasının dağılmasında Türkiye’nin büyük rolü var. Bu nedenle Halep’teki gelişmelerden sonra Cenevre’ye PYD’nin katılmasını engellemek Türkiye’nin Pirus zaferi olarak tarihe geçecektir.

Öyle görünüyor ki, Suriye meselesinde artık çözüm ABD ve Rusya arasındaki müzakerelerle sağlanacak, PYD ve Kürtlerin de sahadaki varlıkları meşru bir zemine kavuşacaktır. McGurk’ün kesinlikle sıradan olmayan PYD’ye siyasi destek ziyaretini “Ben miyim senin (ABD) ortağın yoksa Kobani’deki teröristler mi? Dost dediklerimiz gereğini yapmıyor” diyerek sitemle karşılasak da sahadaki gerçek bu maalesef…

Amerika, en yetkili ağızlardan, Türkiye’yi ve Suudileri bir kara operasyonuna girişmemeleri için uyarıyor. Bu nedenle mülteci kartını kullanarak ABD’yi ve NATO’yu Suriye’ye çekecek şekilde krizin tırmandırılması işe yaramayacaktır.

Bu koşullarda “Kuzey Irak gibi bir Kuzey Suriye oluşturulmasına izin vermeyeceğiz, bu gelişmelere seyirci kalmayacağız” diyerek askeri seçeneği gündeme getirmek Rusya’nın tuzağına düşmek olur. Hele Irak ile Suriye’de sahadaki koşulların ve muhatapların farklılığını dikkate almadan böyle bir maceraya kalkışmak Türkiye’nin başını yalnız Araplar ve Kürtlerle değil, Irak,İran, Hizbullah, Rusya hatta ABD ile de belaya sokmaktır.

Yapabileceğimiz tek şey müttefiklerimizin çözüm odaklı çabalarına destek verip daha fazla kan dökülmesini ve insanların göç yollarına düşmesini önlemektir.

 

Ankara En İyi Avukat MCT Hukuk, Avukat Mesut Can TARIM, Ankara, Balgat