Abdullah Gül, Cumhurbaşkanlığı görevini Recep Tayyip Erdoğan‘a devrettiğinde tarihler 28 Ağustos’u gösteriyordu.

Neredeyse 6 ay olmuş Köşk’ten ayrılalı

AK Parti Genel Başkan adayı olabileceğini “umut” edenler vardı, aday olmadı.

Geçici çalışma ofisinin olduğu Huber Köşkü’ne çekildi.

AK Parti’ye kısa bir süre sonra gidip üye olacağı belki de 7 Haziran seçimlerinde milletvekili olacağı konuşuluyordu.

Bu beklentiye kendisi açık kapı bırakmıştı.

Köşk’teki resepsiyonda, parti üyeliği için  ” Gidilir de, doldurulur da, edilir de. Nihayette ben partinin kurucusuyum” demişti.

Dedim ya 6 ay olmuş ayrılalı Köşk’ten.

Parti üyeliğine ya da siyasete dönüşe karar vermek için oldukça uzun bir süre.

Abdullah Bey , Hükümetin ve AK Parti’nin bırakın aleyhine olmayı, moralini bozacak bir tutum içerisine de girmiyor.

Partideki “saygınlığı” na diyecek bir şey yok.

Kamuoyunda destek oranı düşse de halen popüler bir isim.

Lakin…

AK Parti’ye  üye olmuyor!

Seçim yaklaştı ‘siyaset’ ve ‘adaylık’ sinyali de vermiyor!

Kayseri’den milletvekili adayı ya da İzmir’den bağımsız aday olacak diye iddialı konuşma yapanlara bir haberim var

Abdullah Gül, 7 Haziran seçimlerinde aday olmayacak.

Bu karar şüphesiz kendi “takdiri”

şöyle de bir gerçek var. AK Parti’den kendisine yapılmış bir davet de yok.

Hatta şu bile söyleniyor: Zemin Abdullah Bey için müsait değil.

Şaşırtıcı değil mi?

Nasıl bir “zemin” dir ki partinin 2 numarası için “uygun ” olamıyor!

Abdullah Gül,sessizce köşesine çekilmişti.Olan biten hiçbir şeye  “müdahil” olmuyor.

Anayasa Mahkemesinin 17 üyesinin 10’u Gül tarafından atanmıştı.

Başkanlık seçimine herhalde taraf olmayan sadece Gül kaldı!

Kulislerde hiç adı geçmedi.

Gül’ün Çankaya Köşkü’nde birlikte çalıştığı kadrosu şimdi nerelerdedir acaba?

Bunu ben de merak ettim ve duyduklarım doğru ise…

“Köşk ekibi” bakanlıklara dağıtılmış.  Alt kadrolara gönderilmişler yani  “tenzil-i rütbe”

Abdullah Bey, “Tarafsız Cumhurbaşkanı” sıfatını sivil hayatta sürdürmeye kararlı anlaşılan.

Bu pozisyonuna halk nasıl bakıyor bilmiyorum ama AK Parti kurmayları gayet memmun!

Daha önce yazdığım bir realiteyi yeniden hatırlatmakta yarar görüyorum.

AK Parti’ye eski ezberlerle okuyan yanılır.

12 yılda çok şey değişti.

Son 3 yılda bu değişim hızlı oldu.

Farklı kanatlar, güç dengeleri filan diye birşey yok.

Recep Tayyip Erdoğan-Abdullah Gül-Bülent Arınç “trio” su bozuldu.

“Kurucu Lider” in gücü de otoritesi  de tartışılmaz.

Köşk seçimi öncesi partide 3 eğilim olduğunu söylüyordum. “Recep, Tayyip , Erdoğan”

“Yeni Türkiye” diye yola çıkan  “Yeni AK Parti” de 3 ana  aktör var artık. “Reis”, “Hoca” ve ” Hakan Abi”.

AK Parti’nin kadroları yenileniyor.Daha da yenilenecek.

7 Haziran listesi bir ölçüde “Yeni AK Parti” mimarisidir.

Yazıyı okuyanlar şu soruları ve cevaplarını da düşünmeli:

“Yeni AK Parti” de Abdullah Gül‘e yer var mı?

“Yeni AK Parti” de Abdullah Gül’e gerek var mı?

Abdullah Gül, “Yeni AK Parti” ye girmek ister mi?

Bir de şu var:

“Yeni AK Parti” demek Başkanlık Sistemi demek.

Abdullah Gül  ise Parlamenter Sistem demek.

Son söz: Geçen her gün Abdullah Gül ile AK Parti arasındaki makas açılıyor