CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’de yanlış dış politikanın büyük kayıplara yol açtığını belirterek, “Hesaplarımıza göre Türkiye’ye birinci sınıf demokrasi gelirse, dış politika barış eksenine oturursa, yılda 40-50 milyar dolar yabancı sermaye rahatlıkla gelir. Sadece Ortadoğu’da barışın sağlanmasının bizim ekonomiye 50 milyar dolarlık katkısı olur” dedi. Kılıçdaroğlu, AK Parti iktidarının başlattığı büyük projelere bakışını ‘Onlar başlattı, biz durduralım’ mantığıyla yaklaşmayız” diyerek ortaya koydu.

Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satırbaşları şöyle:

“İlk kez toplumun sorun alanlarına doğrudan girdik. Yoksulluk, işsizlik, çiftçi için çözüm ürettik. Biz iktidara gelince refahı tabana yayacağız. Türkiye üretecek, zenginleşecek ama bundan herkes nasibini alacak.

2002’de toplumun yüzde 1’i toplam servetin yüzde 39’una sahipti. 2014’te bu oran yüzde 54.3’e çıktı. Gelir dağılımında olağanüstü bozukluk var. Bu durum, yoksul nüfusu 17 milyona ulaştırdı.

AKP, “CHP gelirse sosyal yardımlar kesilecek” diyor. Tersine sosyal yardımları insanileştireceğiz. Aile Sigortası ile yoksulluğu ortadan kaldıracağız.

Erdoğan, ekonominin 3 yıldır patinaj yaptığını kendisi söyledi. Doları kontrol edemeyen bir hükümet istikrardan söz edebilir mi? İşsiz sayısı çalışanların sayısını cumhuriyet tarihinde ilk kez bu dönemde aştı. Yanlış dış politika, büyük kayıplara yol açtı. Irak ve Suriye’ye dönük yanlışların faturası 16.7 milyar dolar. Bu mu istikrar?

AKP’nin sosyal yardım sistemi insan onuruyla bağdaşmıyor. Sosyal devlet yoksulluğu afişe etmez. Biz Aile Sigortası ödentisi ile yoksul ailelerin aylık gelirinin 720 liranın altına düşmemesini sağlayacağız. 3 milyon 750 bin hanede bu para aile adına kadınların hesabına yatırılacak. Böylece ailede kadının yeri güçlenecek.

İcranın başı Başbakan’dır. Yasalar çerçevesinde Cumhurbaşkanı’na bilgi verir. Olağanüstü durum olmadıkça Bakanlar Kurulu’na başkanlık yapmasını kabul etmeyiz.

Öncelikle projelerin fizibilitesine bakarız. “Onlar başlattı, biz durduralım” mantığıyla yaklaşmayız. İstanbul’a 3’üncü köprü projesi yürüyor. İktidara gelirsek projenin çevreye verdiği zararı azaltmanın yolunu ararız. 3’üncü havalimanında da aynı şeklide davranırız. Aslında tüp geçit daha doğru yöntem. Keşke 3’üncü köprü yerine bir tünel daha yapılsaydı. Kanal İstanbul ise tümüyle hayal bir proje.”

(Kaynak: Hürriyet)