Amerika’yı İslam kurtaracak

time

Mississipi Yanıyor filmini izleyip de unutan var mı?

Mümkün değil. Bunun bir sebebi filmin gerçek bir olaya dayanmasaydı.

Diğeri ise oyuncu kadrosuydu: Gene Hackman, Willem Dafoe ve Francesca Dorman gibi usta isimlerin rol aldığı film birçok ödül aldı

Film, çoğu Amerikalının yüzleşmek istemediği “ırkçılık” sorununa dikkat çekiyordu.

Amerikalı yöneticiler ise dünyanın birçok yerinde sürekli yeni savaşlar çıkararak olayı görmezden geldi.

Ama olay çözülmedi.

Time Dergisinin Baltimor Olaylarıyla ilgili Kapağı.

Malcolm X 1965te öldürülmüştü.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Ferguson’dan sonra Baltimore yanıyor. Diğer küçük yangınları, Wall Street işgalini bir kenara bırakalım.

Amerika’da yaklaşık üç yıl kadar öğretim üyesi olarak bulundum. Siyahi öğrencilerim ve dostlarım oldu.

New York’lu Müslüman kadınların lideri Malcolm X’in manevi kızı Aişa al- Adawiya ablam sayılır. Kendisi be Pakistanlı rahmetli eşiyle bu konuları uzun uzun konuştuk. Malcolm X’i  bir kez de ondan dinledim.

“Malcolm X Kardeşin Hayat Hikâyesini okumayan biz siyahileri anlayamaz” diyordu.

Kitabı bir solukta okudum.

Haklıymış.

Sorun basit bir sorun değil. Bazı beyaz Amerikalıların “ötekini” algılama sorunu. Birçok siyahi sırf buna tepki olarak Müslüman oluyor.

Ama Müslüman olmak onları değiştiriyor. Kızdıkları ve düşman olarak gördükleri insana bu sefere acımaya başlıyorlar.

Şiddeti yöntem olarak ret ediyorlar.

Bunda Malcolm X’in büyük rolü olmuş.,

Siyahi öfke, kin ve nefretin gerisinde Amerika’daki beyaz ırkçı zihniyetin olduğu açık.

Polisin siyahilere karşı ön yargılı olduğunu; beyazlara davrandığı gibi davranmadığını bugün herkes görüyor ve biliyor.

Önce Kızılderililere ve daha sonra da zencilere uygulanan çok uzun bir zulüm ve işkence tarihi var.

2014 yılında Oscar alan 12 Yıllık Esaret filmi bunun son bir örneği.

Film New York Eyaletinde özgür bir siyahi olarak doğmuş olan ve 1841 yılında Washington DC’de kaçırılıp köle olarak satılan Solomon Northup’un 12 yıl boyunca köle olarak yaşadıklarını anlatıyor.

Müslüman lider Malcolm X, Amerika’daki “siyahi ayrımcılığı” bütün boyutları ile yaşayan ve şahsında somutlaştıran biridir.

Bu adı almasının temelinde de, bu ırk ayrımcılığına ve zencilere karşı duyulan kin, öfke ve düşmanlığa dikkat çekmek isteği yatar.

Müslüman olduktan sonra el-Hac Malik Şahbaz adını aldı.

Bu zihniyetle mücadele ederken 21 Şubat 1965 tarihinde hunharca katledildi.

Beyaz ırkçılığın kendisini öldüreceğini önceden söylemişti.

Amerika’daki beyaz ırkçılığın ve ayrımcılığın bir sonucu olarak, Malcolm X çok katı bir siyahi ırkçı olur.

Yeryüzündeki tüm beyazlara karşı kin ve nefretle doludur. O “beyaz şeytan” der.

Malcolm X, Müslüman olduktan sonra zamanla tüm bu ırkçı görüşlerini değiştirir. Dahası renk ayrımcılığına dayanan Amerika’daki ırkçılığı, Amerika’nın iliklerini kemiren ve tedavi edilmediği takdirde Amerika’yı mahvedebilecek bir kansere benzetir.

Bu kanser illetini tedavi edebilecek tek ilaç da, Malcolm X’e göre İslâm’dır.

Bunu hac için geldiği Mekke’den, Amerika’daki sadık bir arkadaşına yazdığı şu mektupta görmek mümkündür:

“Burada dünyanın her tarafından gelmiş on binlerce hacı var. Mavi gözlü sarışınlardan, siyah derili Afrikalılara kadar, her renkten insanlar bir arada.

Ancak Amerika’daki tecrübelerim, beyazla beyaz olmayanlar arasında böyle bir ilişki ve beraberliğin mümkün olamayacağını söylese de, burada birlik ve kardeşlik ruhuyla hep beraber ibadet ediyoruz.

Amerika İslâm’ı anlamak zorunda. Zira ırkçılığın neden olduğu hastalıkları yok eden tek din İslâm’dır.

İslâm dünyasındaki yolculuğum boyunca birçok insanla karşılaştım. Onlarla konuştum. Hatta Amerika’da beyaz denilebilecek kadar beyaz olan insanlarla aynı sofrada yemek bile yedim.

Ancak İslâm’ın onlardaki ‘beyaz adam’a özgü [ırkçı ve ayrımcı] davranışları yok ettiğini gördüm. Bütün ırklardan ve renklerden insanların oluşturduğu böyle bir samimiyet ve kardeşliğe şimdiye kadarki hayatımda şahit olmamıştım.

Hac süresince gördüklerim ve yaşadıklarım, beni daha önceki düşüncelerimi değiştirmeye ve hatta onları bir kenara atmaya zorladı.

Müslüman dünyasındaki son onbir gün süresince, Müslüman dünyasından gözleri mavinin en mavisi, saçları sarının en sarısı ve derileri beyazın en beyazı olan kardeşlerimle aynı tabaktan yemek yedik, aynı bardaktan su içtik, aynı seccade üzerinde uyuduk ve aynı Allah’a hep beraber ibadet ettik.

Hepimiz gerçekten kardeşiz. Müslümanların tek Allah’a olan imanları, onların kafalarındaki, davranış ve tavırlarındaki ‘beyaz adamlığı’ yok etmiş.

Bundan hareketle şunu açıkça görebiliyorum: Eğer beyaz Amerikalılar Allah’ın birliğini kabul edebilseler, o zaman insanoğlunun da tekliğini ve birliğini [yani Tek Allah’ın kulları ve mahlûku olduklarını] kabul edebilirler.

Böylece, başkalarını derilerindeki ‘farklılıktan’ dolayı değerlendirmeye, horlamaya ve zarar vermeye son verebilirler.”

Zamanın Amerikalı yöneticileri Malcolm X’i anlamdı veya anlamak istemediler.

Ancak şimdi Malcolm X gibi siyahi bir lider ABD’nin başkanı.

Dahası Malcolm X, Martin Luther King JR ve Rosa Parks’ların şiddet içermeyen mücadeleleri ile oraya geldiğini biliyor.

Amerika ırkçılıkla mücadele etmek; yanan şehirlerdeki yangını söndürmek istiyorsa bu kez Malcolm X’i dinlemeli; İslam’dan yaralanmalıdır.

İslam’ı Batının ve İslam’ın marjinal köktendincilerinden değil, gerçek kaynaklarından öğrenebilir.

Bunu bilen Amerikalıların sayısı hiç de az değil.

Ekonomik güç ve doğal kaynaklar için ülkeleri işgal etmekten tereddüt etmeye Amerika, Malcolm X’in tabiri ile “iliklerini kemiren ve tedavi edilmediği takdirde Amerika’yı mahvedebilecek bir kansere ” dönüşebilecek potansiyele sahip sorunla baş edebilir.

Toplumsal barışı ve geleceğini bir kanser gibi kemiren ırkçılıkla gerçekten mücadele etmek istiyorsa gerçek İslam’ı anlamak zorundadır.

Malcolm X’in ifadesi ile “ırkçılığın neden olduğu hastalıkları yok eden tek din İslâm’dır.

ABD’nin buna yapacak gücü ve kaynakları da vardır.

Eksik olan iradededir.

Başkanlığının son dönemini yaşayan Barack Huseyin OBAMA bunu yapabilir mi?

Yaparsa tarihe geçer.

 

Ankara En İyi Avukat MCT Hukuk, Avukat Mesut Can TARIM, Ankara, Balgat