HDP, Bülent Arınç’a kafayı taktı

pervinn

Bugün çözüm sürecinde tarihi bir gün yaşandı.

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, HDP heyetiyle görüştü

Görüşmenin detaylarını ve sonuçlarını diğer sütunda okursunuz.

O görüşmede ilginç bir detay daha gözden kaçmadı.

HDP heyetinde yer alan isimlerden Pervin Buldan görüşme öncesi Arınç’ı “ti” ye alan ve iğneleyen bir twit attı.

Puldan, twitter hesabından hükümet yetkilileriyle ortak açıklama yapacaklarını yazdıktan sonra

“Bu arada Bülent Bey’e selamlar” ibaresini kullandı.

Bu cümlenin niye yazıldığı tahmin edilebiliyor.

Arınç, iki gün önce “Ortak açıklama söz konusu değil” diye açıklama yapmıştı.

Bu arada “Çözüm Süreci” nin yürütülmesi konusunda bir ayrıntı daha dikkatlerden kaçmıyor.

Daha önce Beşir Atalay tarafından koordine edilen “Çözüm Süreci”ni Başbakan Ahmet Davutoğlu kendiuhdesine almıştı.

Terörle Mücadele Yüksek Kurulu Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a bağlanmıştı.

Görevlendirmeler sonucunda “Çözüm Süreci”nin Davutoğlu-Arınç tarafından yürütüleceği zannediliyordu.

Zaman içerisinde bütün görüşmelerin Yalçın Akdoğan tarafından yapılması dikkat çekti.

 

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç’a yüklendi.

İşte HDP Eş Genel Başkanı’nın Bülent Arınç’la ilgili sözleri:

“Çözüm süreci bir yerde tıkansın, biz de aynı üslupla cevap verip süreci tıkayalım diye sayın Arınç uzun süredir çaba sarf ediyor. Bunun bilinmesinde fayda var. Büyük bir rahatsızlık duyduğunu biliyoruz. Bülent Arınç çözüm sürecinden rahatsızlık duyuyor. Bunu kulislerde de duyuyoruz. Söylemlerini de buna bağlıyorum.

Sayın Arınç Bakanlar Kurulu’nda bu 10 maddeyi tartışmadınız mı? Bu 10 maddeyi hükümetin çözüm süreci kurulunda da tartışmadınız mı? İmralı’da bu 10 madde tartışılmadı mı? Bu ilkeler üzerinde uzlaşma sağlanacağı üzerine sözler vermediniz mi? Verdiniz. Türkiye kamuoyundan niye saklıyoruz? Bu 10 madde gayrimeşru 10 madde midir? Türkiye’yi geriye götürecek, bölecek, parçalayacak 10 madde midir? Hayır. Evrensel, insan hakları standardını yükseltecek 10 maddeden bahsediyoruz. Dolayısıyla hükümet sözcüsü olarak bu tür gayri ciddi yaklaşımlarla süreci yürütemeyeceğinizi görmelisiniz.

Türkiye’nin barışı HDP’den ve AKP’den kıymetlidir. Hükümet sözcüsünden bunu bekliyoruz. Gayriciddi yaklaşımları bırakmasında fayda var. Barışı ve çözüm sürecini desteklemeyen bir Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü olabilir mi? Resmen olay bitsin diye elinden geleni yapıyor. Barış sürecine bu kadar tahammülsüzse kendisine istifa etmesini tavsiye ederim. Ya hükümet sözcülüğünden ya da bakanlıktan ayrılsın. Kendisinin tahrikleriyle bu iş yürümüyor. Zorlanıyoruz doğrusu”

Selahattin Demirtaş ayrıca AK Parti’nin tek başına iktidar olsa bile başkanlık sistemi’ni tekrar getiremeyeceğini belirtti:

“Barajın altında kalabiliriz. Ama bunu Türkiye’nin büyük bir felaketi olarak değerlendirmek de yanlıştır. Panik havasıyla, korku havasıyla AKP bir kez daha tek başına iktidar olacak, anayasayı değiştirip başkanlık sistemini oturtacak. Bizim geleceğimiz kararacak diye korkmanın da bir anlamı yok. AKP tek başına iktidar olmayı başarsa, tek başına anayasa yapmayı başarsa bile hileyle, aldatmayla oy hırsızlığıyla bunu başarsa bile yeni anayasayı yapamayacak, başkanlık sistemini getiremeyecek. Bunun koşulları yok. Şu hissiyatla HDP’ye oy verilme mecburiyetinde kalınmasın, biz ehveni şer değiliz. Kötünün iyisi değiliz. İnsanlar AKP’den korktukları için HDP’ye oy versin istemiyoruz. Biz ne korku üzerinden siyaset yapmak istiyoruz ne de geleceğe dair korkular üzerinden siyasi bir rant elde etmek istiyoruz. Biz bu iktidarı şu veya bu şekilde alaşağı edeceğiz. Kendini sarayın sahibi zanneden sultanlar asla başkan olamayacaklar, başkanlığın tek bir gününü bile yaşayamayacaklar.”

Selahattin Demirtaş, 28 Şubat’ın yıldönümü’nün hatırlatılması üzerine ise hiçbir şekilde hiçbir vesayetin siyasette kabul edilemeyeceğini söyledi ve ekledi:

“Bu ülkede şu anda ‘tek adamlık’ sistemi var. Geçmiş dönemde ordu siyaset üzerinde bir vesayet kuruyor idiyse şu anda bir kişi, sıfatı cumhurbaşkanı olmakla birlikte, Merkez Bankası’ndan bir kaymakama kadar, ressamdan şaire, yüksek mahkemeden parlamentoya her yere müdahale ederek talimatlar yağdırıyor. Bunun vesayetten nasıl bir farkı olabilir ki, 28 Şubat zihniyetinden nasıl bir farkı olabilir ki”

 

Ankara En İyi Avukat MCT Hukuk, Avukat Mesut Can TARIM, Ankara, Balgat