Muhalefetin kırmızı çizgisi Cumhurbaşkanlığı Sarayı

saray

7 Haziran milletvekili genel seçimleri sonrasında tek başına iktidar yerine koalisyonun ortaya çıkması üzerine siyasi partiler koalisyon ortaklığı için olmazsa olmaz kırmızı çizgilerini saymaya başladı.

CHP, MHP ve HDP kendilerine göre farklı kırmızı çizgiler ortaya koymakla birlikte ortak kırmızı çizgileri ‘Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ oldu. Üç parti de Erdoğan’ın ‘anayasal sınırlar içine çekilmesi, namus ve şerefi üzerine ettiği tarafsızlık yeminine sadık kalması, başkanlık sisteminden vazgeçmesi, parlamenter sistem içinde kurulacak hükümete müdahale etmemesi ve yolsuzlukların ortaya çıkarılması’ noktasında birleşti. Meclis’te çoğunluğu oluşturan bu üç partinin Erdoğan’ın Saray’ın sınırlarında kalması noktasındaki ‘kalın kırmızı çizgiyi’ fark eden AKP ise ‘Cumhurbaşkanı’nın meşruiyetini tartıştırmayız’ açıklaması yapmak zorunda kaldı. AKP Grup Başkan Vekili Mahir Ünal ise bir koalisyon için kırmızı çizgilerinin ‘paralelle mücadele’ olduğunu söyledi.

Seçimlerde oyunu en fazla artıran HDP, propaganda döneminde kullandığı ‘Seni başkan yaptırmayacağız’ sloganını seçim sonrasında da sürdürdü. Erdoğan’ın ülkeyi kutuplaştırdığının altını çizen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, birkaç kez AKP ile bir koalisyon kurmayacaklarını tekrarladı. Cumhurbaşkanlığı’nın 1100 odalı kaçAk Sarayını gündemden düşürmeyen ve ‘Kaçak Saray’a bağlanan bütün hortumları keseceğini’ anlatan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da AKP’siz bir koalisyon kurmaya hazır olduklarını vurguladı. Cumhurbaşkanının anayasayı çiğneyerek bir seçim çalışması yürüttüğünü vurgulayan Kılıçdaroğlu, ülkenin normalleşmesi için Erdoğan’ın anayasal sınırlar içine çekilmesi gerektiğini kaydetti.

Miting meydanlarında sürekli Erdoğan’a ‘Başkanlık sevdasından vazgeç’ diye seslenen MHP lideri Devlet Bahçeli de seçim gecesi yaptığı açıklamada, ‘Erdoğan’ın devre dışı kalmasının demokratik bir zorunluluk’ olduğuna işaret etti. Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olduğunu inkar edercesine meydanlara çıkıp ‘kişisel ego ve hırsları uğruna Türkiye’nin huzurunu kaçırdığını’ belirten Bahçeli, “Türk milleti siyasete doğrudan müdahale eden, tarafsızlığını çok açık biçimde ihlal ve imha eden bir Cumhurbaşkanı profiliyle ilk kez karşılaşmıştır. Erdoğan’ın başkanlık propagandası amacına ulaşamamış, milletimizden kabul ve ilgi görmemiştir. AKP’deki ciddi erimenin en büyük müsebbibi de hiç kuşku yok ki Erdoğan’ın yasa ve Anayasa tanımaz hırçın, hasis ve seviyesiz üslubu olmuştur. AKP’ye oy dilenen, yeni Türkiye propagandasına yeltenen Erdoğan kaybetmiş, miadını doldurmuştur. Artık Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturması telafi edilemeyecek, kaldırılamayacak hasarlara neden olabilecektir. Bu itibarla 7 Haziran’ın başlıca kaybedeni olan Erdoğan görevine devam edecekse ya anayasal sınırlarda kalmalı ya da istifayı düşünmelidir.” ifadelerini kullandı.

(Kaynak: Zaman)

Ankara En İyi Avukat MCT Hukuk, Avukat Mesut Can TARIM, Ankara, Balgat