ABD ve AB ‘nin hedefinde olan Rusya Devlet Başkanı Vilademir Putin, petrol fiyatlarının tepe taklak gitmesi ile krize giren ekonomiyi kurtaracak formül arayışında. Putin’in  faizsiz bankacılığa yöneldiği söyleniyor.

Devlet haber ajansı RIA Novosti’ye göre Rusya’nın kamu kalkınma bankası Vnescheconombank, ilk sukuk satışını nasıl gerçekleştireceği konusunda Ortadoğu bankalarından tavsiye alıyor.

Dubai’deki Rus Ticaret Konseyi ise, rublenin iki hafta önce tüm zamanların en düşük seviyesine gerilemesinin, Rus şirketlerini ve bankalarını islami bankacılılık  alanına yönelttiğini belirtti.Rus bankalarının alternatif arayışına gitmeleri, faiz

oranlarının 2006’dan bu yana en yüksek artışı yaşaması ve ABD öncülüğünde uygulanan yaptırımların Gazprombank ve VTB Bank OJSC’nin de aralarında bulunduğu kurumları ne denli etkilediğini gösteriyor. Politika yapıcılar, bankaların

batmasını ve finans sisteminin istikrarsızlaşmasını önlemek için 23 Aralık’ta alelacele Kredi Teminat Ajansı’nın bankalardan hisse almasını sağlayan bir yasa çıkardılar.

Konsey Başkanı Igor Egorov 23 Aralık’ta yaptığı açıklamada “Banka ve kurumlar bu alanı öğrenerek piyasaya nasıl girebileceklerini anlamaya çalışıyor. Bu onlar için özellikle 1-2 yıl içinde çok önemli olacak. Zira yaptırımların tam etkilerini

halen göremiyoruz” dedi.Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina 26 Kasım’da yaptığı açıklamada Rusya için devrim niteliğinde olacak islami bankacılık  ile ilgili bir düzenleme getirmeyi düşündüklerini dile getirmişti.

Bu arada Putin’in islami bankacılığa yönelmesi akla Bağımsız Türkiye Partisi( BTP) Genel Başkanı Haydar Baş’ı getiriyor. BTP lideri Baş kendisine ait olan “Milli Ekonomi Modeli” ni Rus Parlamentosunda anlatmıştı. Rusya ile yakın ilişkisi

dikkat çeken Baş, Türkiye’deki faaliyetlerine Rus ekonomist ve siyasetçileri de davet ediyor.  Avrupa Birliği ve ABD’ye karşı sert söylemi olan BTP, dış politikada Rusya-İran çizgisine yakın duruyor ve Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’e destek

veriyor.

Rusya Devlet Dumasında konuşan Haydar Baş şunları söylemişti:

“MEM, uluslararası ekonomi sistemlerinde kapitalizm ve sosyalizmin karşısında “3. büyük tez” olarak literatürde yerini almıştır.

Milli Ekonomi Modeli’nin adında geçen “milli” ifadesi, her ülkenin kendi kaynaklarını devreye koyarak, insanının emeğinin ve üretiminin karşılığını kullanabilmesini ifade eder. Bu sebeple Milli Ekonomi Modeli evrenseldir.

Tezimiz, yüzlerce ülkede kısmen de olsa fiilen uygulanırken, bu tezin sahibi bendenizin ismi  gizlenmektedir.”