HDP Eş Genel Başanı Selahattin Demirtaş, Şah Fırat Operasyonu’nu
değerlendirken, “Bu operasyonla bir kez daha ortaya çıktı ki, hükümetin
Suriye politikası başından beri yanlıştı. IŞİD’in Türkiye için tehdit olduğunu ve
olacağını defalarca söyledik. IŞİD, Süleyman Şah Türbesi ile yetinmeyecek”
dedi. Hükümetin çok sağlıklı bir pozisyon alması gerektiğini
söyleyen Demirtaş, “Hükümetin, IŞİD zihniyetiyle mücadele konusunda
bölgedeki demokrasi güçleriyle, özellikle PYD ile işbirliğinin ne kadar önemli
olduğunu görmesi lazım” diye konuştu.
Zafer değil işbirliği.
IŞİD zihniyetiyle mücadele konusunda bölgedeki demokrasi güçleri ve
özellikle PYD ile işbirliğinin ne kadar önemli olduğunun görülmesi
gerektiğini söyleyen Demirtaş, şu açıklamaları yaptı:
“Hükümetin, IŞİD zihniyetiyle mücadele konusunda bölgedeki demokrasi
güçleriyle özellikle PYD ile işbirliğinin ne kadar önemli olduğunu görmesi lazım.
Tam da IŞİD PYD’ye Kobani’ye saldırırken askerin koridorun ne demek olduğunu,
Süleyman Şah koridorunda gördük. Eğer Kobani’ye IŞİD saldırısının
ilk günlerinde Türkiye üzerinden bir koridor açılsa ve Cizre’den Kobani’ye ilk
günlerde askeri yardımın yani Kürtler’in kendi arasındaki askeri yardımın gitmesi
sağlansaydı, IŞİD ilk günlerde o topraklardan atılabilirdi. Fakat gelinen noktada
hükümetin sonuç itibariyle ortada büyük bir zafer varmış gibi, işte Süleyman Şah’ı
bir yerden bir yere taşımayı başarmışsa, bundan büyük bir zafer çıkarmış gibi bir
sunum yapmasını da doğru bulmuyoruz. Ortada belki bir siyasi, askeri zafer de
yok, ama bu hatalardan ne kadar erken dönülürse, o kadar doğru olacağını
gösteren ibretlik bir olay oldu Süleyman Şah Türbesi.”
Murat Karayılan’ın açıklaması :
Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı birliklerin cumartesi gününü pazar gününe
bağlayan gece yaptığı “Şah Fırat operasyonu”na ilişkin bir açıklama da PKK ’nın
üst yöneticilerinden Murat Karayılan’dan geldi, “Tamamen tartışılmış,
konuşulmuş ve karşılıklı çıkarlar temelinde ortak bir plan doğrultusunda
uygulanmış bir harekat söz konusudur” dedi. Türkiye ’nin operasyon
öncesi IŞİD ile de temasa geçtiğini ve birlikler Süleyman Şah Karakolu’na
ilerlerken IŞİD güçlerinin geri çekilerek askerlere herhangi bir müdahalede
bulunmadığını öne süren Karayılan, “Mevcut taraflarla diplomatik ilişkiler
sayesinde zaten görüşülmüş, haberdar edilmiştir. Açık ki
Musul’da DAİŞ tarafından alıkonulan konsolosluk mensuplarının
kurtarılmasına benzer bir yöntemle buradaki askerler getirilmişlerdir.
Burada herhangi bir askeri başarı veya zafer yoktur; çünkü herhangi bir çatışma
ile yapılmış bir kurtarma operasyonu yoktur. Dolayısıyla başarıdan veya
başarısızlıktan bahsetmenin yeri de yoktur. Burada daha çok ilişkinin ve
diplomasinin iyi kullanılmasından bahsetmek mümkündür” şeklinde
konuştu. Karayılan bu operasyonun, “ilişkilenmek ve dostluk geliştirmek için iyi bir
başlangıca vesile olabileceğini” söyledi. Karayılan IŞİD’e karşı oluşturulan
uluslararası koalisyondan bir devletin de “güven arttırıcı katkılar sunduğu ve bu
işbirliğinin yürümesi yönünde telkin edici girişimlerde bulunduğunu” da öne sürdü.