“Türkiye de basın özgürlüğü yok, durum daha da kötüye gidiyor”

freedomhouse

Dünyanın önde gelen düşünce kuruluşlarından Freedom House, yayınladığı en son basın özgürlüğü raporunda Türkiye’yi yine “Özgür Olmayan” ülkeler sırasına alarak, ülkedeki basın özgürlüğünün daha da kötüye gittiğinin altını çizdi.

Washington merkezli düşünce kuruluşunun bugün açıkladığı “Basın Özgürlüğü 2015” raporunda, Türkiye’de birkaç yıldır gerileme göstermekte olan basın özgürlüğünü etkileyen koşulların, 2014 yılında da kötüleşmeye devam ettiği yazdı. Geçtiğimiz yılda AKP hükümetinin hem devlet kurumlarının internet sitelerine erişimi engelleme hem de Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) izleme yetkilerini genişleten yeni kanunları yürürlüğe soktuğunu belirterek, yolsuzluk ve milli güvenlik ile ilgili konulardaki haberlere mahkeme kararları ile getirilen kısıtlamalar dolayısıyla, gazetecilerin daha önce örneği görülmemiş yasal engellemelerle karşı karşıya kaldığını belirtti. “Yetkililer, ayrıca gazetecilere ve medya kuruluşlarına karşı ceza kanunu, hakaret suçlarına ilişkin kanunları ve terörle mücadele kanununu agresif bir şekilde kullanmaya devam ettiler.” şeklinde tespitlere yer veren basın özgürlüğü raporu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dahil, üst düzey politikacıların gazetecilere karşı sözlü saldırılarını, sıklıkla hedef gösterilen gazetecilere yönelik sosyal medya kanalıyla yapılan tacizler ve hatta ölüm tehditlerini izlediğini vurguladı. Raporda aynı zamanda, hükümetin siyasi açıdan hassas konulardaki haberleri etkilemek amacıyla medya sahiplerine karşı sahip olduğu mali ve diğer tür kozları kullanmaya devam ettiği, aralarında ünlü köşe yazarlarının da bulunduğu düzinelerce gazeteciyi yıl içinde bu tür baskılar sonucunda işlerini kaybettiği veya gazetecilerin giderek artan otosansür ve medya kutuplaşması iklimi içinde çalışmaya devam ettiğinin altı çizildi.

Basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğüne ilişkin anayasal güvencelere uygulamada sadece kısmen saygı gösterildiğini ifade eden rapor, muhalif gazetecilere ve yayın kurumlarına karşı Erdoğan ve diğer hükümet yetkililerinin kullandıkları, sıklıkla hükümet yanlısı basında da yankı bulan düşmanca söylem olduğunu yazdı. Freedom House’a göre Erdoğan, 2013 yılındaki Gezi Parkı eylemlerinden beri yabancı medya kuruluşlarını ve yurtdışındaki değişik çıkar gruplarını ülkede toplumsal kargaşaya neden olacak olayları düzenlemek ve manipüle etmekle suçlamaktadır. Raporda ayrıca 2014 yılı Ağustos ayında, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin hemen öncesindeki bir kampanya mitingi konuşması esnasında, Erdoğan’ın Economist muhabiri Amberin Zaman’ı “utanmaz militan” diyerek yuhalattığını, aynı zamanda New York Times muhabiri Ceylan Yeğinsu’nun yazısındaki resimaltındaki yazıdan dolayı benzer sözlü saldırılara maruz kaldığını ve Today’s Zaman gazetesi muhabiri Mahir Zeynalov’un Türkiye’den sınır dışı edildiğini hatırlattı. Hakaretin cezai nitelik taşıyan bir suç olmaya devam ettiğini yazan Freedom House, 2014 yılında 10 gazeteci hakaret, dini değerleri aşağılama ve düşmanlığı tahrik suçlamasıyla ceza aldığını belirtti. Yazar İhsan Eliaçık, köşe yazarı Önder Aytaç, Cumhuriyet gazetesi köşe yazarı Can Dündar, Taraf gazetesi köşe yazarı Mehmet Baransu ve gazeteci ve yayıncı Erol Özkoray’ın çeşitli hakaret suçlarından ceza aldığı veya kısa süreliğine gözaltına alındığını yazdı. Raporda ayrıca 2014 yılında medya kuruluşlarının baskına uğradığı ve gazetecilerin gözaltına alındığını da hatırlatılarak, 14 Aralık’ta güvenlik güçlerinin Zaman Gazetesi gibi Gülen hareketi ile bağlantılı olduğundan şüphelenilen kuruluşlara karşı ülke çapında baskınlar düzenlendiğini, Zaman Gazetesi genel yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı da dahil olmak üzere, bazı medya çalışanları ve gazetecilerin devlet gücünü ele geçirmek amacıyla “silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek” suçlamasıyla gözaltına alındığını, Dumanlı ile gözaltındakilerin büyük bölümü daha sonra yargılanmak üzere serbest bırakılırken, Samanyolu Yayın Grubunun başkanı Hidayet Karaca tutuklu bulunduğuna dikkat çekildi.

2014 yılı boyunca mahkemelerin medya ile alakalı — özellikle Erdoğan ve yakınlarını kapsayan yolsuzluk skandalıyla alakalı — davalardaki tavırları, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı hakkında daha da fazla kuşkuya yol açtığını yazan Freedom House, Türkiye Gazeteciler Birliği ve Türkiye Gazeteciler Sendikasının Aralık ayındaki tahminlerine göre, son bir yıl içerisinde 60 gazeteci yolsuzluk iddialarıyla ilgili haber yapmaktan dolayı soruşturmaya uğrarken, düzeltme ve tekzip yayınları için gazetelere ulaşan çok sayıdaki taleple alakalı olanlar da eklendiğinde, açılan dava sayısı 100’ü bulduğunu anımsattı. Yasal misilleme ve işini kaybetme endişesi Türk medyası içinde otosansürün yaygınlaşmasına yol açtığını iddia edilen raporda, buna rağmen eleştirel haberler yapıldığı ve bazı gazeteciler hassas siyasi, dini ve toplumsal meseleleri gündeme getirmeye çalıştığı belirtildi. Geçmiş yıllarda olduğu gibi, 2014 yılında da gazetecilere yönelik taciz ve tehditler ile gazetecilerin sahada çalışmalarının engellenmesinin, misilleme amaçlı şiddette kıyasla daha yaygın olduğu görülmüştür tespitine yer veren Freedom House, 2014 yılında 140’tan fazla gazeteci bu türden bir saldırıya maruz kaldığını vurguladı.

(Kaynak: hbrdr.com)

Ankara En İyi Avukat MCT Hukuk, Avukat Mesut Can TARIM, Ankara, Balgat