Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen 10. Muhtarlar Toplantısı’nda konuştu.

Erdoğan, 1 Kasım’da tekrarlanacak olan seçimlerle ilgili “Önümüzdeki 1 Kasım istikrar mı, istikrarsızlık mı bunun seçimi olacak buna gayret etmemiz lazım” dedi.

Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları şöyle;

Ülkemiz çok güzel ama bir o kadar da zor bir coğrafyaya sahip. Bu zorluklar kimi zaman felakete dönüşebiliyor. Artvin’de yaşanan sel felaketi bunun bir örneğidir.
Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet diliyorum. Selden etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun diliyorum. Gereken her şey yapılmaktadır.
Aldığım kararlar anayasal bir mecburiyettir. Anayasanın verdiği yetkiye dayanarak seçimlerin yenilenmesi kararını almak zorunda kaldım.
Muhtarlarımızı atanmış değil, millet iradesiyle seçilmiş kişilerdir. Seçilmişler atanmışların fevkindedir. Muhtarlarımızdaki aramızdakli güçlü bağı anlayamayanlar aslında milletle aramızdaki bağdan rahatsızlar.Milletimizin desteği sürdükçe ülkemize hizmet etmeye devam edeceğiz.
Süreçle ilgili samimi düşüncelerimi ifade ettim. Tüm siyasi partileri egolarını bir yana bırakmaya davet ettim. 7 Haziran’dan sonra Türkiye’nin bir an önce hükümetine kavuşması için samimi temennilerimi ifade ettim. Anayasal süreci harfiyen işleten bir tutum içerisinde oldum.

Ülkede en çok oyu alan partiyi dışlayan açıklamalar koalisyon kurulması ihtimalini sıfırladı. Mevcut açıklamalar nedeniyle Başbakan görevini iade ettikten sonra görev verme ihtiyacı duymadım. Zira Beştepe yolunu bilmeyenlere hangi görevlendirmeyi yapacaktım? Bu makama her türlü hakareti yapanlar onlara hangi görevi verecektik? Koalisyon hükümetine yanaşmayanlara neyin görevini verecektik? Bizim kaybedecek zamanımız yok. Anayasada belirtilen 45 günlük süre bitince seçimlerin yenilenmesi sürecini başlattım. YSK seçim tarihini 1 Kasım olarak açıkladı, milletimize hayırlı olmasını dilerim.

Milletimizin iradesini tanımayanlar gibi yakıştırma yapanlar var. Bana o yakıştırmayı yapanlar önce aynaya baksınlar. Ben bu makama milletin iradesi ile geldim. Anamuhalefet partisi lideri ben milletin iradesini tanımam diyor eskiye dönmek istiyorlar. Cumhurbaşkanlığının görev alanı bellidir. Bu görev alanı içinde hareket ediyorum. Şahsıma yönelttikleri eleştiriler doğru değil. Varsa yoksa Erdoğan aşağı, Erdoğan yukarı. Bu seçim ben girmeyeceğim siyasi partiler girecek. Benimle alıp veremediğiniz nedir?

Önümüzdeki 1 Kasım istikrar mı, istikrarsızlık mı bunun seçimi olacak buna gayret etmemiz lazım.

Bir kısım bi yerlerden aldığı emirleri hemen ortaya koyuyor. Ben seçimin ardından egoların bir yana bırakılarak süratle hükümet kurulması gerektiğini açıkça ifade etmiştim. Birileri de hemen hodri meydan erken seçim demişti. Şimdi o erken seçim diyenler erken seçim olmaz diyor.
Bu ülkede milletin iradesine saygı konusunda kardeşinizden daha ileride birisi yoktur, bunu bilesiniz. Aksini iddia edenler kendi partilerine, kendi geçmişlerine baksın.

Meclis’te güven oyu alacak bir hükümet kurulmuş da ben mi engel oldum? Seçimlerin yenilenmesinin faturasını şahsıma çıkaranlar kendi kabahatlerini gizlemenin peşinde. Yapmaya çalıştığınız kurnazlığın milletimiz farkında değil mi sanıyorsunuz?
Hadi buyrun hepiniz burada Meclis başkanlığı sayıları belirledi her birinizin sayısıyı belşli görev alacaksınız buyrun neden katılmıyorsunuz? Dert başka. Bunların derdi bu ülkeye hizmet değil. Acaba 1 Kasım’da biz ne yaparız da, hangi tuzakla buradan biraz daha karlı çıkarız derdi bu. Bunların bu ülkede dikili ağacı yok.
Kardeşlerim samimi olalım samimi. Bu millete hizmetin bir bedeli var halka hizmet Hakka hizmettir. Ben dün dinliyorum yatıyor, kalkıyor Erdoğan da Erdoğan. Niye acaba bu kadar sevdalı bana anlayamadım.

7 Haziran seçimlerinin yol açtığı sıkıntıyı 1 Kasım seçimlerinin çözeceğini umuyorum. Türkiye’yi Cumhurbaşkanı’nın değil Meclis’in seçime götüreceği tüm imkanları kapattığınızı milletim anlamıyor mu sanıyorsunuz.

Türkiye bir tekrar seçim sürecine girdi. Tüm siyasi parti ve adaylarımıza seçimlerde başarılar temenni ediyorum. 7 Kasım sonuçlarının açtığı sıkıntıyı 1 Kasım seçiminin aşılacağını diliyorum. Parlamento bu işi çözememiştir, merci millettir. Millet bu işi çözecektir.
Türkiye’yi yönetme sorumluluğumuz üstelendiğimizden beri önceliklerimizden biri terörü bitirmek olmuştur. Biz analar ağlamasın derken, gerçekten çok samimi olduk. Türkiye’nin bu meseleyi ebediyen geride bırakması halinde 2023 projeleri başta olmak üzere geleceğe dair projeleri rahat bir şekilde gerçekleştirebileceğimize inandık. Biz ret, inkar politikalarını ayaklarımızın altına aldık.

15 yıl önce Hakkari’ye Muş’a havalimanı yapılacak dense buna kim inanırdı? Ama biz bunları yaptık.Hani bunlar Kürt kardeşlerimizin temsilcisiydi. Yalan. Bunlar kandan besleniyor. Bütün oyunların içinde siz varsınız siz. Suruç’un, Diyarbakır’ın faturasını şahsıma, MİT’e kesmeye çalıştılar. Bir insanın ölümü tüm alemin ölümü gibidir. Biz buna inanıyoruz.

Miletime soruyorum TIR’ları yakanlar, doğalgaz şebekelerini bombayla tahrip edenler, barajlarda insanları kaçıranlar, iş makinelerini yakanlar acaba neye hizmet ediyorlar? Onları temsil ettiğini söyleyen siyasi parti bu konuda şu ana kadar acaba ne yaptı?

Onların zaten bayrak noktasında hazımsızlığı var. Onların amacı ülkeyi bölmek. CHP, MHP ve HDP’nin muhalefetine rağmen benim de desteklediğim iç güvenlik paketi Meclis’te kabul edildi. Burası çok önemli. Milletimiz lütfen bunu iyi takip etsin. Terörle yeterince mücadele edilmediğini söyleyenler, terör örgütünün arkasında duranlar bu iç güvenlik paketini çıkarmamak için Meclis’te omuz omuza hareket etmediler mi?

Örgüte bir kez daha silah bırakma çağrısı yapıldığı halde yerine getirilmedi. Bu siyasi parti net bir duruş sergileseydi bugün daha farklı bir noktada olabilirdik. Terörü biz bitiriceğiz diyorlar sen bitirdin de bitirme diyenler mi oldu. Bölücü örgüte tek bir söz dahi söyleyemiyorlar.

Evlerinde uyuyan polisleri infaz edenler bunlar, eşiyle pazarda alışveriş yapan astsubayımızı katledenler bunlar. Binbaşımıza kurşun yağdıranlar bunlar.

Sokaklara hendek kazıp, vatandaşımıza kepenk kapatıp, hayatı zindan edenler bunlar. O hendekler ne ile kazılıyor? Belediyenin kepçeleri ile. O malum partinin belediyelerinin kepçeleri ile kazılıyor.

Bunlar sazın cazının ne olacağını düşünmüyor. Bunlara nakarsanız savaş isteyen devlet ve şahsım. Bu iddialara inananların akıl sağlığından şüphe ederim.

Teröristlere çiçek çocuk terör örgütüne hobi derneği muamelesi yapan kimse bizim ve milletimizin gözünde masum değildir.

Batı şahsıma acımasızca saldırıyor. Neden? Çünkü güçlü bir Türkiye istemiyorlar. Devlet hiçbir zaman silahını bırakmaz. Onu gitsinler terör örgütüyle konuşsunlar. Onlar silahı sadece bırakmayacaklar betona gömecekler. Teröre karşı tavır koyamayan medya kuruluşları izlenmez, okunmazsa bu mesele kendiliğinden yoluna girer.
Bizim faizi bulunduğu noktadan aşağı çekmemiz lazım ki yatırımlar gelsin.