AK Parti için “Vesayet ” bugün bitti!

Makul suphe yasalasti

Bugünün tarihini not edin. 

10 Şubat AK Parti İktidarı açısından  “vesayet” in bittiği gündür.

AK Parti ve demokratlar yıllarca “askeri” ve “yargı” vesayetinden, ‘bürokratik oligarşi” den şikayetçiydi.

12 Eylül 2010 tarihinde  yılında yapılan Referandum bu vesayeti sona erdirme amaçlıydı. O yüzden yüzde 58 gibi muazzam bir oyla destek buldu.

AB yasalarından sonra referandum düzenlemesi Askeri  iyiden  iyice kışlaya çekti.

Yargı, ulusalcıların solcuların elinden “ortak” çalışmayla alınmıştı.

Referandum ve peşinden gelen HSYK zaferi “vesayete” büyük darbe vurmuştu!

Fakat o da ne?

Zafer havası uzun sürmedi.

Bir süre sonra “onlar” ın “bizden” olmadığı şüphesi doğdu.

Bir “aldatılmışlık” bir “hayal kırıklığı”

Oysa listeleri “beraber” yapmışlardı!

Yargı’da “sorun” un büyüklüğü, olayın vehameti  7 Şubat MİT krizi yani Hakan Fidan‘ın ifadeye çağrılmasıyla patlak verdi.

Görüldü ki   yargıda asıl güçlü olan “cemaat”  miş, yani ‘onlar

Hemen “B Planı” devreye kondu.

Ortak” ile yollar ayrılacaktı lakin o dönemin şartları açıktan kavgaya uygun değildi.

İş o günlerde henüz adı “paralel yapı” olmayan “cemaat” e blokajla başladı.

Sessiz ve derinden gidildi.  Sofistike çalışıldı, ince işçilik yapıldı.

Zaten kamuoyu tepkiliydi. İşe Özel Yetkili Mahkemelerle  başlandı.

Düşük yoğunluklu savaşın devam ettiği günlerdi. Kamuoyuna “aramızda sorun yok, fitnecilere itibar etmeyin” mesajları veriliyordu.

17 Aralık sabahından sonra kılıçlar çekildi. Artık  “cephe savaşı” başlamıştı.

HSYK. Danıştay ve Yargıtay ‘ın yapısı, kadrosu değiştirildi.

AK Parti için 3 “vesayet” odağı kalmıştı: HSYK, Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi

Demokrasinin önünde engel hatta “takoz” olan kurumlardı bunlar

O yapıyı dağıtmak için yeni bir koalisyon kuruldu. Güçler yüzde 30’luk paylarla 3’e bölündü.

muhafazakar, milliyetçi ve solcu orijinli 3 blok “Yargıda Birlik Platformu” adıyla biraraya geldi.

O kimya tuttu. Önce HSYK darmadağın edildi.

Geriye Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi kalmıştı.

Yargıtay’ın kurumsal yapısıyla oynandı, üye sayısı artırılarak iç dengeler değiştirildi.

Veee…

Bundan 3-4 yıl önce  atılan temeller üzerine  son bir yıldır hızlanan yeni yargı mimarisinde son nokta bugün kondu.

Bugün geride kalan 2 “vesayet” kurumunun  Başkanı da değişti.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç veda etti.

Serruh Kaleli‘nin Başkan olmasını istiyordu. Cumhurbaşkanı ve Hükümet ise Prof.Dr.Zühtü Arslan‘ın

Bir hafta önce yarış “ortada” görünüyordu. Zühtü Bey sadece bir adım öndeydi.

Haşim Bey geçen haftaki seçimleri iptal etti. O an AK Parti’den tepkiler yükseldi.

İktidardan gelen tepkiler ve 11’nci Cumhurbaşkanı Gül’ün gelişmeleri “trübün” den izlemesi Kılıç‘ın direncini kırdı.

Kılıç “dik” durdu ama “milli irade” ye karşı “diklenmedi”

Pazartesi akşama doğru ani bir gelişmeyle seçimlerin bir gün sonra yapılacağı üyelere duyuruldu.

İşin rengi belli olmuştu o saatlerde.

Bugün yapılan seçimin de 5 dakika bile sürmediği hızla sonuçlandığı söyleniyor.

Beklendiği gibi Prof.Dr. Zühtü Arslan AYM’nin yeni Başkanı oldu. Haşim Kılıç’da veda etti.

Bir “vesayet kalesi” düşmüş oldu!..

Aynı saatlerde son  “Veseyat kalesi” nin de düştüğü haberleri geldi.

Yargıtay Başkanı Ali Alkan emekliye ayrılmıştı. Yerine 5 aday vardı.

Favori aday olan 13’ncü Ceza Dairesi Başkanı İsmail Rüştü Cirit  tahmincileri yanıltmadı. İlk turda seçimi kazandı.

Kısa süre önce zaten Yargıtay’a 144 üye atanmış ve denge “paralel yapı” aleyhine bozulmuştu.

İsmail Rüştü Bey 516 üyenin 280’inin oyunu almayı ilk turda başardı.

Yeni Başkanlara hayırlı olsun!

Operasyon tamam.

Gözün aydın AK Parti!

Vesayetin son iki kalesi”  artık emin ellerde!

 

 

 

 

 

Ankara En İyi Avukat MCT Hukuk, Avukat Mesut Can TARIM, Ankara, Balgat