MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den ilginç açıklamalar geldi

Meclis’te bir grup gazeteciyle özel sohbet yapan Bahçeli’nin MİT Müsteşarı Hakan Fidan’dan TV dizilerine, çözüm sürecinden ,milletvekili adaylarına kadar önemli değerlendirmeleri oldu.

Başbakan Davutoğlu’na “Ahmet Sani Bey” diyen Bahçeli, Hakan Fidan’a  “çatı Başbakan adayı” benzetmesi yaptı.

www.ankarareview.com’a ulaşan bilgilere göre Bahçeli, şu mesajları verdi:

Sır küpü kolay olmaz

Cumhurbaşkanı eski dönemde hamisi olduğu Fidan için ‘şimdi ben bunu arzulamıyorum’ diyerek bir yalnızlaştırma, sahiplenmeme hali inandırıcı olmaktan öte görünüyor.

kendisi ile birlikte çalışmış, Çözüm sürecinde önemli etkinlikte birlikte karar almış, uygulamış olan bir şahsiyeti, siyasete girmesi hali için, en azından bir nezaketen Cumhurbaşkanını ziyaret ederek

‘Benim düşüncem böyledir’ diyerek takdiri ona bırakması gerekirdi..

Algı yönetimi bugünkü iktidarın milleti aldatma yönetimi haline dönüştü.

Oslo’dan bu yana beraberce bir çok şeyi düşündükleri için sır küpü olması normal.

‘Bazı kararları ben alırken, bana katkıda bulunan en yakınım budur’ anlamı taşır. Çünkü siyasette sır küpü çok nadirdir. Kolay olmaz sır küpü.

Hakan Fidan “çatı Başbakan” mı olacak?

PKK-AKP-HDP işbirliği ile bu süreç devam ettiriliyorsa, özerkliğe doğru bir kayışı da dikkate aldığınızda, o zaman bunu kaldırabilecek genel kabul görebilen bir şahıs

etrafında buluşmak ihtiyaç hissedilmiştir. Başkanlık sistemini sağlayabilecek çoğunluğa bir hükümet geldiğinde o zaman çatı başbakan acaba MİT Müsteşarı Hakan Fidan mı olacak? Böyle bir gelişme

olacaksa, bu büyük bir tuzak, yeni bir senaryonun hayata geçirilmesidir. Bu konuda da Başbakan ve Cumhurbaşkanı da net açıklamada bulunmalılar. Yoksa kendisinin bilgisi olmadan Ahmet Sani beyin

herhangi bir uygulaması olamayacağına göre, bu konuda da Cumhurbaşkanın bilgisi olmaması büyük bir çelişkidir. Ya Cumhurbaşkanı Ahmet Sani’leşiyor, olaylardan habersiz ya da bugüne kadar Ahmet

Sani’nin bilgisi yoktu. Böyle çelişki var.

Atmaca saldırısıyla karşı karşıyayız

Bir bürokrat akımı var. Büyük bir atmaca saldırısı ile karşı karşıyayız.

Bunun da sebebi AKP’de 70’e yakın üç dönem milletvekilliği yapmış olanların tekrar aday olmama halinden doğan tabi bir boşluk var.

Bir de Meclis’teki her dönemle ilgili yenilenme katsayısını buna ilave ettiğinizde, demekki AKP milletvekilliği adaylığı için önemli bir hazine olarak karşımıza çıkıyor.

Cumhurbaşkanı 400 milletvekilini Başkanlık sistemine göre talep ediyor. Yani demokratik rejimde değişiklik de öngören bir yaklaşım.

Şırnak’a gidecek mi?

 

(Başbakan ‘çözüm sürecine ilişkin güzel şeyler olacak’ dedi) Abdullah Gül’den itibaren başlayan bir güzellik var. Ama ortada hiç de güzel şey yok. Çünkü Şırnak’a kimse gidemiyor.

Bu tür kavramlar artık inadırıcı olmaktan çıktı.

Şırnak’a gidilemeyecek durumunu bugünkü kamu düzeni açısından ve siyasallaşma sürecinde verilen tavizlerin aldığı boyutlar açısından söylüyoruz. Tabi ki Türkiye’nin her tarafına biz istediğimiz zaman

gideriz. Bunda kimsenin endişesi olmasın.

400 Vekil, 12 Eylül Modeli

 Başkanlık sistemine geçildiği zaman özellikle etnik temelli toplumsal taleplere karşı çözüm üretebileceğini zannediyor.

Talepler yoğunlaşırsa birinci aşama özerklik, yoğunlaşma devam ederse federal, yoğunlaşma devam ederse bağımsız bir devletin oluşması için kendisini daha yetkili bir hale getirmek. O yetkiyle de

yasama üzerinde çok etkin olmak. Söylediğiniz konu 1980 ihtilalinin modelidir. Bu sistem 12 Eylül ara rejiminin iki partili bir demokratik parlmenter sistemini öngörmesiydi. Bu şimdi iki partili bir

başkanlık sistemini uygulamaya çalışıyor. Bunun da 400’ünü kendisi alıyor. 100’ü de ne yaparsa yapsın diyor.

(Evren anılarında yazmıştı. Türkiye’yi 8 eyalete bölmek gibi bir düşünceleri de vardı) Bu senaryo bu proje demekki yerli değil.

Bir ihtilalci ile çok aşırı derecede ileri demokrasi aynı noktada buluşuyorsa burada bir karışıklık var demektir.

İç güvenlik yasası Bekir Bozdağ’ın hatıra bırakma isteği

 İktidar tabii bunu hayata geçirebilecek sayısal çoğunluğa sahip ama Bekir Bozdağ 3. dönem sonunda bir hatıra bırakmak istiyor herhalde.

 

Hangi dizileri izliyor?

(Bu sıralarda takip ettiğiniz diziler ) Paramparça, Şeref Meselesi dikkat çekici. Karadayı’yı takip ediyorum. Karadayı’da benim Ford’un mavisi var.