Bürokrasinin vitrini baştan aşağı değişiyor , farkında mısınız?
17/25 Aralık Operasyonundan bugüne kadar geçen bir yıllık sürede binlerce insan görevden alındı. Binlercesinin yeri değişti. İçlerinde meslekten atılanlar da oldu.
Resmi görüşün ne olduğunu biliyoruz: “Paralel Yapı” ile mücadele . “Cemaat” bağlantısı, yakınlığı olduğu düşünülenlerle beraber bir çok ilgili,ilgisiz insan da nasibini aldı bu süreçten.
Sürecin odağında “polis-savcı” olduğu için İçişleri, Adalet Bakanlığı‘nda radikal değişimler oldu. TÜBİTAK, TİB gibi stratejik kurumlar hallaç pamuğu gibi atıldı.
Operasyonun sıçramadı devlet kurumu kalmadı. Sadece Devlet mi? Özel sektörde bu işin dışında kal(a)madı…
Bugün Karayolları Genel Müdürlüğü’nde operasyon yapıldı. 6 Daire Başkanının görevden alındığını öğrendik.
AK Parti için “efsane” Bakanı Binali Yıldırım’ın kadroları da tek tek dağıtılıyor, farkında mısınız?
“Ne alaka?” diyenlere gelsin!
Binali Yıldırım’ın yakın çevresi şuna inanmış durumda. İzmir’den Büyükşehir Belediye Başkan adayı gösterilmesi aslında ‘proje’ idi. Kazansa da, kaybetse de ‘merkez’ den uzaklaşacaktı, Erdoğan sonrası “Başbakanlık” potasından
çıkacaktı.
Erdoğan Köşk seçimini kazanınca son geceye kadar “Başbakanlık” şansı olan iki isimden birisi kimdi? Evet, Binali Yıldırım. Günler öncesinden işaret “Hoca” için verilmiş olsa da…
Ahmet Davutoğlu beklendiği gibi Başbakanlık koltuğuna oturdu. Binali Yıldırım tabiri caiz ise Köşk’e taşındı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘la yakın mesaiye orada devam etti.
Yurt içi, dışı gezilerde Cumhurbaşkanı’nın yanından ayrılmıyor. İşte bu kadar “Reis” in yanında,yakınında olan Binali Yıldırım’ın kadroları darmadağın ediliyior.
AK Parti’nin hep övündüğü ve seçmen memmuniyeti açısından ilk 2 sırada çıkan ‘ulaştırma’ ‘bilişim’ icraatına imza atan isimler görevden alınıyor!
Duble yol, marmaray, hava limanları, hızlı tren projelerinde görev almış bürokratlar bunlar.
Hepimizin aklındaki o ‘olağan şüphe’ ile ‘” bunlar da mı paralelden?” deyince ‘yooo, alakası yok!” cevabı verilen isimler.
Ortada tuhaf bir durum var!
Binali Yıldırım’dan sonra bıraktığı bakanlıkta bakın neler oldu?
Müsteşarı gitti, Müsteşar Yardımcılarından sadece 1 tanesi kaldı
Bakanlığın büyük yatırımlarını yapan iki temel kuruluş var. Köprü, otoyollar yapan Karayolları Genel Müdürlüğü bunlardan bir tanesi. Bugün 6 Daire Başkanı birden görevdan el çektirildi.
Genel Müdür yapılanlardan rahatsız olmuş olmalı ki ‘ücretsiz izne’ ayrıldı. Ya yeni kadro ile çalışacak ya da o da görevdan alınacak.
Metro,Havalimanı, liman gibi dev yatırımlar yapan Alt Yapı Yatırımları Genel Müdürü Binali Bey‘den sonra iki kez değiştirilmiş.
Kala kala Binali Bey’in ‘kadim dostu‘ TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman kalmış görevde. Onun da alt kadroları gönderilmiş.
Bir de bakanlık merkez teşkilatı dışında bağlı ve ilgili kuruluşlar var…
17/25 Aralık süreciyle bağlantı kurulan TİB, BTK, Türk Telekom‘daki operasyonlarla kurumda köklü değişime gidildi.
TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin Vali, PTT Genel Müdürü Osman Tural Danıştay Üyesi oldu. İkisi de Yıldırım‘ın kurmayları olarak gösteriliyordu.
Bunların hepsi ‘paralel’ gerekçesiyle yapılmış olamaz.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan‘ı tanıyan herkes bilir ki keskin olmayan,teknokrat yönü öne çıkmış ‘sakin’ bir siyasetçidir.
Hiç bir bürokrata ‘ön yargı’ ile yaklaşacağını ya da ‘kadrolaşmak’ için özel çaba harcayacağına inanmam.
Görevden almaları sorsak eminim “Nöbet değişimi,bunlar normal!” türünden açıklamalar yapacaktır.
Benim merak ettiğim Binali Bey ne diyor bu işlere?
Yazının merkezine Binali Yıldırım ve birlikte çalıştığı kadroları oturttuk ama diğer bakanlıklar farklı mı?
Binali Bey ile beraber yerel seçimlerde Fatma Şahin(Gaziantep) ve Sadullah Ergin(Hatay)’de belediye başkan adayı olmuştu.
3 eski Bakanın çalışma kadrolarından neredeyse bir kişi bile bırakılmadı üst düzey görevlerde.
Adalet Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndaki değişim için ‘hallaç pamuğu‘ ifadesi eksik kalır. “Eski“ye ait kim varsa gönderildi!
Dahası var…
Nihat Ergün, Bilim,Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yaptı. Koltuğu hemşehrisi Fikri Işık‘a devretmişti.
Suat Kılıç’da Gençlik ve Spor Bakanlığı‘nı yine hemşehrisi Çağatay Kılıç‘a bıraktı . Ergün ve Kılıç aynı kararname ile görevden ayrıldılar.
Nihat Ergün, AK Parti içerisinde muhalefetin bile saygı duyduğu bir isim. Belki de en az kadro değişimi yapan Bakandı. Ergün gidince TÜBİTAK, KOSGEB yoğunluklu olmak üzere bakanlık kadroları değiştirildi.
Kılıç ise yeni kurulmuş bir Bakanlığı yapılandırmıştı. Kurduğu kadro baştan sonra değişti.
Yine merak ediyorum acaba bu Bakanlar ne diyor olan bitene!
Unutmadan… Bir de şanslı Bakanlar var. Onlar gitse de kadrolarına dokunulmadı!
İki tanesi 17 Aralık operasyonu sonrası koltuğu bırakmak zorunda kalan ve bugünlerde haklarında Yüce Divan oylaması yapılacak isimlerden: Egemen Bağış ve Zafer Çağlayan
Egemen Bağış‘ın bıraktığı AB Bakanlığı’nda neredeyse hiçbir değişim olmadı. Volkan Bozkır bir kısmı eski çalışma arkadaşı olan kadrolarla yola devam ediyor.
Zafer Çağlayan sonrası Ekonomi Bakanlığı’nda da öyle köklü bir değişim yaşanmadığı görülüyor.
Erdoğan Bayraktar Bakanlıktan “öfkeli” ayrılmıştı. O gittikten sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda yaşanan değişim de öfkeli oldu. Erzurum’lu Bakan İdris Güllüce, Bayraktar’ın Karadeniz ağırlıklı bürokratlarını görevden
aldı.
Muammer Güler’in bıraktığı İçişleri Bakanlığı‘nı yazmaya gerek var mı? Efkan Ala desem yeterli!
AK Parti iktidarı 12 yıldır işbaşında ve ‘ilk’ kez böyle bir değişim yaşanıyor. Giden AK Parti’li, gelen AK Parti’li . Bakan değişiyor, bürokrasi baştan-sona yenileniyor.
Sanırsınız değişen Bakan değil de iktidar!
Giden Bakanların hiçbirisinin Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Davutoğlu ya da partisisiyle dışa yansımış bir sorunu da yok..
Benimki ‘makül şüphe”.Niye böyle oluyor? Bütün sebep 17 /25 Aralık süreci ve “paraleller” mi?
Birileri bu sorulara cevap vermeli.
Keşke Bakanlar konuşsa!