İşlem Tamam. 4 Bakan Yüce Divan’a Gitmiyor!

4bakan1

 

Yarın yani Pazartesi günü tarihi bir oylama var.

TBMM Soruşturma Komisyonu, 17/25 Aralık operasyonlarına bir şekliyle adı karışan ve bu yüzden Bakanlık koltuklarından ayrılmak zorunda kalan 4 eski Bakanla ilgili ‘ Yüce Divan’ oylaması yapacak.

En sonda söyleyeceğimizi en başta yazalım. Bu isimler Yüce Divan’a gönderilmeyecek.

Komisyonun AK Parti’li üyeleri ‘hayır’ oyu kullanacak.

Bunu nerden mi biliyorum?

Parti tabanı ya da milletvekillerinin genel eğilimi ne olursa olsun!

Çok basit göstergeler var. Böyle olacağı belliydi…

Bu isimlerin Yüce Divan’a gitmeleri gerektiğini “ima” eden TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e karşı yapılan yayınlar işaretti.

Son birkaç gündür ve özellikle bugün (Pazar) Akşam, Sabah, Star, Yeni Şafak v.b ‘hükümete yakın’ gazetelerin ve yazarların yazdıkları tabloyu çok net bir şekilde ortaya koyuyor.

AK Parti’liler için durum şu:

Bu saatten sonra “Yüce Divan’a gidip, aklansınlar” demek

-Paralelin ekmeğine yağ sürmektir

–17/25’in hükümete ‘darbe girişimi’ olduğunu inkardır.

– Hükümet ve 4 bakanı siyasi kapana itmektir

–Baronlar, CHP ve Paralelel ittifakının tuzağına düşmektir

— 3’ncü Havalimanı, 3’ncü Köprü gibi mega projeleri dinamitlemektir

— “Son vesayet” kurumu Anayasa Mahkemesi ve “siyasallaşmış” Başkanı Haşim Kılıç’a koz vermektir

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yolsuzluk iddiaları için “Kardeşimiz olsa kolunu kopartırız” demişti.

Kimse bu saatten sonra “kol koparma” filan bekleyip, boş hayallere dalmasın!

Olay bitmiştir!

İşlem tamam.

 

*****                      *****                                    ******

 

Bu tabloya şaşıranlara da hayret ediyorum.

Perşembenin gelişi Çarşambadan belliydi.

Bakın, 9 Aralık tarihinde “www.ankarareview.com” da ne yazmışız!

“Yüce Divan” oylaması ile ilgili 9 Aralık’ta ne yazmışız?

 

İşte 9 Aralık’ta yayınlanan yazı:

 

 

 

“Önümüzdeki 10 gün  siyasi gerilim iyiden iyiye yükselecek. Siyaset yay gibi gergin.

Muhalefetin elllerini ovuşturduğu, iktidarın sinir harbi testine gireceği günlerdeyiz. Sebebini söylemeye gerek var mı? 17 Aralık yaklaşıyor.

O sabahı hatırlıyorum. Bir AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ile kahvaltıda idik. Twitterdan haberler akmaya başlayınca şaşırmak ne kelime, şok olmuştuk!

Bakan çocuklarının gözaltına alındığı haberleri geliyordu. AK Parti tarihinin en sancılı günüydü. İktidar o gün gitti-geldi desek yeridir.

Sonra artçı sarsıntı oldu 25 Aralık’ta… Bir yıldır gündemimizi esir alan olaylar o iki tarih arasına sığdı.

Öyle bir  yansıması oldu ki yaşananların  son bir yılda neredeyse çıkan her yasa, atıla her adımda mutlaka o operasyonların izi var.

O günden sonra neler yaşandığını tek tek hatırlatmaya gerek var mı?

Sabah-akşam konuşuyor, tartışıyor, izliyoruz. Süreç devam ediyor. Belli ki bir süre daha sürecek.

AK Parti, 4 bakanını gözden mi çıkardı?

Yıldönümü yaklaşırken bir konuya yoğunlaşıldığı sizin de dikkatinizden kaçmıyordur: 4 bakanın durumu ne olacak?

Yani, 17/25 Aralık Operasyonlarına adı karışan Zafer Çağlayan, Muammer Güler, Egemen Bağış ve Erdoğan Bayraktar…

AK Parti bu isimleri gözden çıkardı mı?

En azından 2 isim Yüce Divan’a mı gönderilecek?

Bu sorular ne kadar çok sorulur oldu, değil mi?

Bu kuşku niye doğdu, derseniz…

Durup dururken olmadı tabii ki…

Son zamanlarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti’nin “kıymet” verdiği isimlerden gelen açıklamalar ne kadar ilginç!

Prof.Dr.Hayrettin Karaman ile Ahmet Taşgetiren, Şevki Yılmaz’ın hatta Etyen Mahcupyan’ın sözleriyle kamuoyu bir şeylere mi ısındırılıyor?

Gazetelerde çarşaf çarşaf 4 isimle ilgili haberler çıkıyor  ama partiden bu iddialara gür sesle yalanlama çıkmıyor, neden?

Seçim yaklaşıyor… Acaba, bu isimlerden en azından ikisi Yüce Divan’a gönderilip kamuoyuna “arınma” mesajı mı gönderilecek?

50 AK Parti milletvekili “fire” verir mi?

Yukarıdaki sorular çok fazla sorular sordu. İşin muhatapları ve uzmanlarıyla yaptığım görüşmelerin sonucunu aktaracağım. Önce ‘hukuki’  durum nedir, ona bir bakalım.

TBMM’de kurulan Soruşturma Komisyonu “şüpheli” sıfatıyla Çağlayan, Güler, Bağış ve Bayraktar’ı dinlemişti. Bu isimlerin neler söylediği ‘yayın yasağı’na rağmen ana hatlarıyla medyaya yansıdı.

Komisyonun önünde kısa bir süre kaldı. Ocak’ın ilk haftasında görev süresi doluyor. Rapor hazırlama, TBMM Başkanlığı’na sunulması derken Ocak ayının son haftası gibi oylama yapılacak.

Oylama “gizli” olacak. Yani, kimin ne oy kullanacağı bilinmediği için milletvekilleri rahat davranacak. Salt çoğunluk yakalanırsa 4 eski Bakan Yüce Divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesi’nde yargılanacak.

Yüce Divan yolu kolay değil. AK Parti’li milletvekillerinin tavrına bağlı. Mevcut tabloya göre en azından 50 AK Parti milletvekilinin “evet” oyu ile Yüce Divan kapısı açılabiliyor.

Eğer ki HDP milletvekilleri oylamaya gelmezse bu sayı 75’e kadar çıkabiliyor…

Şimdi gelelim o can alıcı soruya. AK Parti, eski bakanlarını Yüce Divan’a gönderir mi? Ya da milletvekilleri her şeye karşın Divan yolunu açar mı?

Burada bir numaralı faktör  şüphesiz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tavrı olacak. Erdoğan, bunu ister mi ? derseniz…

Edindiğim izlenim “Hayır”.

“Yüce Divan’a giderlerse suçlamalar kabullenilir…”

Çünkü, biz ne kadar 17/25 Aralık olaylarına “operasyon” desek de “Reis”in bakışı belli:” Darbe girişimi”

AK Parti’nin resmi görüşü de bu yönde oluştu.

“Paralel Yapı” iddialarına ilişkin soruşturmalar, açılmış, açılacak olan davalar var.

4 eski Bakan’ın Yüce Divan’a gönderilmesinin  yolsuzluk ithamlarını kabullenmekle birlikte “darbe” iddiasını boşa çıkaracağı kaygısı var.

“Surda gedik açtırmamak lazım” diyenler hesabın seçim sonrasına bırakılmasından yana.

4 isim aday gösterilmeyecek…

Evet, partide rahatsız olan ve bunu açıkça söyleyen çok insan var.

Bırakın ortaya saçılan “para-pul-saat” tapelerini, dökümanlarını bunların dedikodusunu bile içine sindiremeyen bir dizi insan huzursuz.

Suçlularsa cezalarını çeksinler, suçsuzlarsa aklanıp şaibeden kurtulsunlar” düşüncesi şu anda partideki en ağırlıklı görüş.

Buna rağmen… Benim gördüğüm Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti yönetim kadrolarının  “Yüce Divan”a sıcak bakmayacağı.

“Paralel Yapı” ile mücadeleye halel gelsin istemiyorlar…

Muhalefetin eline seçim öncesi “koz” vermekten çekiniyorlar..

Surda gedik…” açıldığı zaman buradan ne fırtınalar kopabileceği kestirilemiyor.

Bir bölümü tekrar olacak ama yeniden yazayım.

AK Parti, 4 eski bakanını Yüce Divan’a göndermemeye çalışacak.

Önce milletvekilleri, sonra kamuoyunun “ikna”sına çaba harcanacak.

Egemen Bağış’ın zaten 3’ncü dönemi. Diğer 3 isim milletvekili aday listesine konmayacak.

Haziran ayından sonra 4 ismin dokunulmazlığı da olmayacak.

Hesaplaşmak isteyen “Haziran” sonrasını bekleyecek!

Ankara En İyi Avukat MCT Hukuk, Avukat Mesut Can TARIM, Ankara, Balgat