Seçim Barajı Hamlesi

tbmm-genel-kurul-720x340

Meydan Gazetesi Ankara Temsilcisi Ömer Şahin, Saray’ın “Seçim Barajı” planını yazdı. İşte o yazı:

“İki gündür AK Parti cenahının keyfine diyecek yok…

Meclis Başkanlığı’nı muhalefete kaptırmadığı gibi sözde ‘yüzde 60’ blokunun arasını da açtı.

Daha ne olsun?

Koalisyon görüşmelerine daha bir moralli hazırlanıyor…

Dikkat ederseniz Cumhurbaşkanı Erdoğan görevlendirmeyi ağırdan alıyor. Meclis Başkanlık Divanı’nın teşekkülünden sonra görevi Başbakan Davutoğlu’na verecek.

Meclis yönetiminin oluşması rötar yapıyor. HDP ile vekil sayısı eşit olan MHP, oyu yüksek olduğu gerekçesiyle Divan’da bir fazla üye istiyor.

Mini krizin aşılmasının doğuracağı gecikmeyi de eklersek görevlendirme bir haftayı daha bulabilir.

Başbakan, Saray’dan ‘hükümeti kurma’ görevini alınca ayrım yapmaksızın 3 partiyi de ziyaret edecek.

İlk turda HDP’ye ‘formalite’ ziyareti yapılırken CHP ve MHP’nin nabzı alınacak, bu arada ‘kırmızı çizgi’ler yerli yerinde duruyor mu bakılacak.

Bu arada AKP’de kurulan ‘Çelik Komisyonlar’ devreye girecek. Ömer Çelik başkanlığındaki CHP, Faruk Çelik’in başkanlığındaki MHP komisyonları muhataplarıyla temasa geçecek.

Piyasa tabiriyle ‘müşteri kızıştırmamak’ için bu görüşmeler eşzamanlı yapılacak.

Eğer bir koalisyon olacaksa bu ikinci tur görüşmelerde kotarılacak.

Peki ne olur?

Bu sorunun cevabı yok. Sadece ihtimaller var!

Seçime AK Parti ile gidilebilir!
Hep yazıyorum. En başından beri en güçlü seçenek ‘Kasımda seçim’ görülüyor. Çünkü ‘Reis’ öyle istiyor ve bütün kurguyu ona göre yapıyor.

Başbakan, AK Parti’nin âkil isimleri ve kamuoyu ise ‘koalisyon’dan yana. İktidarın tabanının MHP’ye daha sıcak olduğu doğru ama ‘tavan’ açısından CHP ile MHP’nin farkı yok. Şanslar eşit.

Cumhurbaşkanı, iktidar gücünü kaybetmek istemiyor. Yeniden seçimle partisini parlamentoya daha güçlü sokabileceğini düşünüyor olmalı.

İktidar gücünü paylaşmaya da yanaşmıyor. Bırakın koalisyonu olası bir erken seçime bile mevcut hükümetle gidilebileceği ciddi bir şekilde konuşuluyor.

Siyasi tarihimizde benzer durum olmadı. Yürürlükteki anayasa ve yasa maddeleri farklı yorumlara kapı aralıyor. Devletin başında Erdoğan gibi ‘farklı’ bir cumhurbaşkanı da olunca hiç umulmayan gelişmeler olabilir.

Neler mi?

 Kasımda olacak seçime mevcut hükümetle gidilebilir

 Hükümet kurulamazsa Cumhurbaşkanı ‘seçimi yenileme’ kararı vermeden TBMM ‘erken seçim’ kararı alabilir. Böylece, seçim hükümeti kurulmaz.

 Anayasa, Cumhurbaşkanı’na ‘seçimi yenileyebilir’ diyerek şart koşmuyor. Cumhurbaşkanı mesela nisan ayına kadar aynı hükümetle giderse kim ne diyebilir?

Baraj hamlesi!
7 Haziran’da sahiden seçim oldu mu?

Olduysa ne değişti ki? Baktığınız zaman her şey yerli yerinde durmuyor mu?

Yaşananlar bu soruları haklı kılıyor.

 Beklendiği gibi koalisyon da kurulamazsa Erdoğan’ın planı tıkır tıkır işlemiş olacak.

‘Kasımda Seçim’ olacaksa bunun bahanesi ve amacı olmalı, değil mi?

Bahane işi kolay! TBMM Başkanı bile seçemeyen, hükümet kuramayan muhalefet şimdiden ‘günah keçisi’ olmaya hazır olsun!

 Yine de iktidar cephesi ‘bahane’ ile yetinemez. Seçime gidecekse söyleyecek başka sözleri de olmalı.

Bir ‘proje’ üzerinde çalışıldığı kulağıma geliyor son zamanlarda: Seçim barajının yüzde 7 ya da 5’e indirilmesi…

Doğru ve makul bir adım olur. Muhalefetin de itiraz edemeyeceği bir öneri olacaktır.

Burada aşılması gereken hukuki bir engel var: “Seçime bir yıl kala” uygulanamaz hükmü anayasaya konacak geçici bir maddeyle pürüz giderilebilir.

Baraj hamlesi olursa bunun tek amacı ‘demokratik’ tavır değil tabi ki. İktidarın siyasi beklentisi öne çıkıyor burada. Yüzde 10 zorunluluğu olmadan girilecek bir seçimde HDP’ye giden oyların geri döneceği ve böylece tek başına iktidar yolunun açılacağı hesaplanıyor.”

Ankara En İyi Avukat MCT Hukuk, Avukat Mesut Can TARIM, Ankara, Balgat